13. Hukuk Dairesi 2012/7875 E. , 2013/3387 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Avukat ... gelmiş ve davacı vekili Avukat duruşma isteminden vazgeçtiğini beyan ettikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı 85 yaşında olup eşini 2007 yılında kaybettiğini, davalı ve oğlunun ..."da bulunan taşınmazında kiracı olması nedeniyle tanıdığını, evlenlenmek için bir bayanla tanıştıracaklarını söyleyerek muhtelif görüşmeler yaptırdıklarını, bu görüşmeler nedeniyle kız tarafına verilmek üzere boş senetler alındığını, ancak uygun kişiler olmaması nedeniyle evlenmediğini, bu sebeple alınan senetlerin anlaşmaya aykırı olarak davalı tarafından kendisini alacaklı göstererek 20.000 TL ve 30.000 TL lik iki senet olarak doldurul- duğunu, akrabalarının araya girmesi ile 20.000 TL lik senedin geri alındığını ancak 30.000 TL lik senedin davalı tarafından geri verilmediğini ve takibe konulduğunu, bu senedin hata, hile ile imzalatıldığını, düzenleniş amacının ahlaka ve adaba aykırı olması nedeniyle geçersiz senet olduğunu bildirerek borçlu olmadığının tesbitine ve % 40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının ..."daki evinde oğlunun kiracı olduğunu, bu evi satın almak için anlaştıklarını ve davacıya ödemeler yaptıklarını, davacının satıştan vazgeçmesi nedeniyle ödenen satış bedelinin iadesi için bu senetleri aldığını, 20.000 TL olanın ödendiği için geri verilmediğini ancak diğer senedin ödenmediğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacının dava sırasında vefat etmesi ile mirasçıları tarafından devam edilen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacının mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının kendisini evlenmek için uygun birini bulacağı konusunda ikna ederek bazı görüşmeler yaptırdıklarını, kız tarafına verilmek için içeriği doldurulmamış iki senet verdiğini, davalının bu senetleri 20.000 ve 30.000 TL olarak doldurduğunu, 20.000 TL olanını akrabalarının araya girmesi ile iade ettiğini ancak 30.000 TL lik senedi takibe koyduğunu, bu senedin hata, hile ile alındığı ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ayrıca ahlaka ve adaba aykırı amaçlarla verilmesi nedeniyle geçersiz olduğunu bildirerek borçlu olmadığının tesbiti talebi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, dava konusu senetlerin davacıya ait taşınmazın satışından dönülmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için düzenlendiğini savunmuştur. Dava konusu senetteki imzanın davacıya ait olmadığı iddia edilmemiştir. Davacı kambiyo takibine konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine ilişkin davada iddialarını yasal delillerle ispatlamak zorundadır. Davacının delilleri arasında, davalı ve oğlu hakkında dolandırıcılık iddiası ile suç duyurusunda bulunduğu hazırlık dosyası da bulunmaktadır. Bu hazırlık evrakı neticesinde dava açıldığı, Fatsa 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/324 esas sayılı dava dosyasında davalı ve oğlunun sanık olarak yargılandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesinde bu hususta verilecek karar eldeki davayı da doğrudan etkileyecek niteliktedir. Zira hukuk hakimi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, maddi vakıaya ilişkin tesbitle bağlıdır. Bu itibarla mahkemece ceza mahkemesindeki davanın neticelenmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 18,40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.