9. Hukuk Dairesi 2020/754 E. , 2020/3263 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 21/08/2000 tarihinden itibaren davalı şirkette muhasebe finans elemanı olarak çalıştığını, son aylık ücretinin 2.300,00 TL olduğunu, müvekkilinin hafta içi her gün 09:00-23:00 saatleri arası ve cumartesi günleri 09:00-18:00 saatleri arasında çalıştığını, hizmet akdi süresince davacının yıllık ücretli izninin hafta olarak kullandırıldığını, 2010 yılında yıllık iznini hiç kullanmadığını, 29 Ekim günleri dışındaki resmi tatillerde işyerinde çalışma yapıldığını, ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin ve tüm personelin öğle tatilini işyerinde geçirmek zorunda bırakılmış olduğunu, öğle yemeğinin işverence işyerinde sunulduğundan işverenin baskı ve isteği ile en kısa sürede yenilerek çalışma sürdürüldüğünü, müvekkilinin 2.300 TL olan net ücretinin asgari ücrete tekabül eden bölümünün bankaya yatırıldığını geri kalan bölümünün bazen elden bazen de banka aracılığı ile ödendiğini, müvekkilinin iş akdini tek yanlı fesh ettiğine ilişkin bildirimde bulunulduğunu, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Mahkeme’nin 2010/820 Esas sayılı kararının davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2012/73 Esas sayılı ilamı ile davacının kanıtlanmayan fazla çalışma ücreti alacağının reddi gerektiği, ödenmeyen ücret alacağı ile ilgili davalının ücret alacağına ilişkin bazı ödemeler yaptığını savunduğu ve bunu ispat için 15.07.2010 ve 28.07.2010 tarihli banka dekontu ile 24.08.2010 tarihli PTT ödeme belgesi sunduğu, davacının ücret alacağına karşılık ödeme yapılıp yapılmadığı davacıdan belgelere karşı diyeceklerinin sorularak ücret alacağı kesin olarak belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulduğu, bozmaya uyulduğu, davacının davalı işverenlik nezdinde 08.12.2006-25.08.2010 tarihleri arasında toplam 3 yıl 8 ay 17 gün hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı dosyada bulunan fesih bildirimine göre davacının sözleşmesinin davalı işyerinin ekonomik durumunun kötüye gitmesinden dolayı feshedildiği bu fesih sebebine göre davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının 21 gün bakiye yıllık izin hakkının bulunduğu, bunun kullandırıldığının veya ücretinin ödendiği kanıtlanmadığı, davacı vekilinin bozma ilamında yer alan ücret alacağı ile ilgili bozma nedeni açısından posta havalesi ile 988 TL ücret alacağına mahsuben gönderildiğini başkaca ödeme yapılmadığını belirttiği, 15.07.2010 tarihinde gönderilen 500 TL’ye ilişkin dekontta ücret ödemesine ilişkin herhangi bir açıklama yer almadığı, 28.07.2010 tarihli dekontta “maaş avans” şeklinde açıklama yer aldığı, 24.08.2010 tarihli ...ödeme belgesinde de herhangi bir açıklama olmadığı ancak bunun davacı tarafça ücret alacağına yapıldığının kabul edildiği, 28.07.2010 tarihli dekontta yer alan “maaş avans” açıklaması dikkate alındığında söz konusu dekontla yapılan 500 TL ödeme ve 24.08.2010 tarihli 988 TL tutar davacının ücret alacağından mahsup edilerek ücret alacağına hükmedildiği, uyulan bozma ilamı uyarınca fazla çalışma ücreti alacağı reddedildiği, diğer kalemler yönünden usulü kazanılmış hak ilkesi uyarınca bozma öncesi bilirkişi raporuna itibar edildiği gerekçesi ile yıllık izin ücreti talebi hakkında bir hüküm kurulmamış, bunun haricinde fazla masi ücreti talebinin reddine, diğer taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, Dairemizin 2012/73 Esas sayılı bozma ilamına konu ilk derece Mahkemesi kararında yıllık izin ücreti olarak net 1896,74 TL’ye hükmedilmiş, davalının bu Mahkeme kararını temyiz etmesi üzerine Dairemizin 2012/73 Esas sayılı bozma ilamında yıllık izin ücreti hakkında bir bozma yapılmamış, bozma ilamına Mahkeme tarafından uyulmuştur.
Bozma ile önceki Mahkeme hükmü ortadan kalktığı için tüm talepler hakkında HMK"nın 297. Maddesine uygun bir şekilde yeniden hüküm kurulması gerekir. Dairemizin 2012/73 Esas sayılı bozma ilamı üzerine yıllık izin ücreti hakkında hüküm kurulmaması hatalıdır.
Buna göre, Mahkeme’nin ilk ve eldeki ikinci kararını temyiz eden taraflara ve bozma nedenlerine göre oluşan usuli müktesep haklar göz önüne alınarak, yıllık izin ücreti dahil, tüm talepler hakkında hüküm kurulmalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/02/2020 günü oybirliğiyle karar verildi.