Esas No: 2022/2774
Karar No: 2022/6761
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/2774 Esas 2022/6761 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/2774 E. , 2022/6761 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalı ...'nun tek ortağı ve temsilcisi olduğu ... İplik Kumaş Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin davacıya, bono keşide ederek borçlandığını, davalı ...'nun da kefil olarak bonoya imza attığını, Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün 2019/161602 ve 2020/30395 esas sayılı dosyalarında yapılan takipte davalı borçlunun aciz halinde olduğunu, ancak dava konusu Şahinbey ilçesi, Akyol Mahallesi 1096 ada 43 parsel 22, 33, 35, 43 ve 44 numaralı bağımsız bölümleri ... İplik Kumaş Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile aynı alanda faaliyet gösteren ve merkezleri arasında 100 metre mesafe olan...Tekstil isimli (..... Mersis - .... vergi kimlik, ... tsm numaralı) şirketin sahibi olan davalı ...'e devrettiğini, devrin alacaklılardan mal kaçırmak kastıyla, muvazaalı olarak, borçlunun aciz halinde olduğunu bilen, komşusu, aynı alanda ticari faaliyet gösteren şahsa yapıldığını belirterek tasarrufların Gaziantep İcra müdürlüğünün 2019/161602 ve 2020/30395 esas sayılı dosyaları yönünden iptali ile haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazların bedellerinin diğer davalı-borçluya ödendiğini, ipoteklerin kaldırıldığını, eldeki davada İİK.m.277 vd şartları oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece,davacının davasının kabulü ile, Gaziantep ili, .... ilçesi, ... Mahallesi ... ada 43 parsel 22, 33, 35, 43 ve 44 numaralı bağımsız bölümlerinde davalı ... tarafından ...'e devrine dair tasarrufların İİK.m.277 ve devamı uyarınca iptaline, Gaziantep İcra Dairesinin 2019/161602 ve 2020/30395 sayılı takiplerindeki alacak ve fer'ileri ile sınırlı olarak davacıya bu taşınmazların haczini ve satışını isteme yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda; ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesince de belirtildiği üzere; davalı 3.kişi ... tarafından dava konusu taşınmazların üzerindeki ipoteğin kaldırılması için 300.000,00 USD ödeme yapılmış olup, taşınmazların tapuda gösterilen değerleri üzerine bu miktarın da eklenmesiyle gerçek değerleriyle arasında mislini aşan bedel farkının olmadığı sabittir. Ancak; mahkemece davalı borçlu ile dava konusu taşınmazları devralan davalı ...'in aynı bölgede aynı iş kolunda faaliyet gösterdikleri anlaşıldığından, ...’in borçlu ...'nun içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklısı-davacıya zarar verme kastını bilebilecek konumda olduğu gerekçesiyle İİK.m.280/1 uyarınca davanın kabulü ile tasarrufların iptaline karar verilmişse de; dava konusu taşınmazların satış bedeli ile üzerlerindeki ipotek borcunun ödenmiş olması, davacı alacaklının da davalı borçludan dava konusu taşınmazlarla aynı yerde bulunan başka taşınmazlar satın almış olması olguları birlikte değerlendirildiğinde İİK’nın 280/1 maddesinde tanımını bulan borçlunun alacaklılarına zarar verme kastının ve bu kastın davalı 3.kişi ... tarafından ne şekilde bilindiğinin ya da bilinebileceğinin kanıtlanamamış olması karşısında; Mahkemece tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı yorum ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu yerel mahkeme kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA; HMK 373/1 maddesi gereğince istinaf mahkemesinin esastan red kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.