Esas No: 2021/18127
Karar No: 2022/6765
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/18127 Esas 2022/6765 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/18127 E. , 2022/6765 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40.Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12.Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar vekilince talep edilmiş davalı ... vekilince duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16/02/2022 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili ile davalı ... vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı .... Elektrik Tic ve San Ltd Şti arasında yapılan kredi sözleşmesini, davalı ...'ın kefil olarak imzaladığını, kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi nedeni ile alacağın tahsili amacı ile borçlular aleyhine İstanbul 3. İcra Müdürlüğü’nün 2014/32784 sayılı dosyasında icra takibinde bulunduklarını, yapılan takipte alacağı karşılayacak miktarda, menkul, gayrimenkul mal ile başkaca hak ve alacak bulunamadığını, ancak davalı borçlunun, takipten 3 gün sonra mal varlığı üzerinde muvazaalı işlemler yaptığını, davalı borçlu ...'ın, ... Yapı Endüstri Sanayi ve Ticaret AŞ ile 13/0/2011 ve 23/11/2011 tarihlerinde imzalamış olduğu Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmeleri ile projeden satın aldığı ve kendi adına tescile hak kazandığı Ümraniye İlçesi, .... Mahallesi, ... ada, 55 parselde kayıtlı C Blok Giriş 28 numaralı taşınmazı 10/11/2014 tarihinde 1.170.000,00 TL bedel ile, aynı yer F Blok 17. Kat 203 numaralı taşınmazı aynı gün ve aynı tarihte 460.000,00 TL bedel ile Üsküdar ....Noterliği'nin 10/11/2014 tarih ve 36699 ve 36700 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmeleri ile davalı ...'e devrettiğini, bu taşınmazların davalı borçlu üzerine hiç geçmediğinden, iş bu devirlerin yine gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile noterde yapıldığını, söz konusu devir işlemlerinin tamamen muvazaalı ve alacaklılardan mal kaçırmaya ve alacaklıyı zarara uğratmaya yönelik olduğunu belirterek gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinden doğan tüm hakların ve tasarruflara konu taşınmazların cebri icra yolu ile İstanbul 3.İcra Müdürlüğü’nün 2014/32784 Esas sayılı takip dosyasından olan alacağını karşılayacak miktarda ve bununla sınırlı olarak haciz ve cebri satış yetkisinin müvekkili bankaya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davaya konu edilen taşınmazlara ilişkin olarak satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, satış vaadi sözleşmesinde belirtilen toplam 1.630.000,00 TL bedel karşılığında, diğer davalı ...'e ait Kuveyttürk Katılım Bankası .... Şubesindeki hesaptan keşide edilen 2 adet çek verildiğini, çeklerin her ikisinin de müvekkili... tarafından ciro edilerek üçüncü şahıslara verildiğini ve çeklerin son ciranta Teknik Elektrik Jeofizik ve Yayıncılık San Tic Ltd Şti tarafından bankanın Karaköy Şubesine ibraz edilerek her iki çekin tahsil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı borçlu üzerinde kayıtlı sayıca fazla (dava dilekçesi ve cevap dilekçesinde belirtilen miktarda) taşınmaz olduğu ve bu taşınmazların satış işlemlerinin halen devam ettiği bu taşınmazların, borcu karşılayıp karşılamayacağı bu aşamada kesin olarak belli olması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar ... ve ... vekillerinin istinaf başvuruları hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının, HMK'nin 353/1-b/2'nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, davanın kabulü ile,davalı ... ile davalı ... arasında Üsküdar 9'uncu Noterliğinde 10/11/2014 tarihinde 36700 yevmiye numaralı işlemle, tapu sicilinin İstanbul ili, .... ilçesi, ... Mahallesi, .... ada 55 parsel numarasında C Blok 9. Kat, 1 Giriş, 28 numaralı bağımsız bölümün davalılardan ... tarafından diğer davalı ...'e satışının vaadine ilişkin "düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi"nin ve davalı ... ile davalı ... arasında Üsküdar ....'uncu Noterliğinde 10/11/2014 tarihinde .... yevmiye numaralı işlemle, tapu sicilinin İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada 55 parsel numarasında F Blok 17. Kat, 203 numaralı bağımsız bölümün davalılardan ... tarafından diğer davalı ...'e satışının vaadine ilişkin "düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi"nin İstanbul 3'üncü İcra Müdürlüğünün 2014/32784 (E) sayılı dosyasındaki alacak ve ferilerini karşılayacak bedelle sınırlı olarak HMK'nin 280/1 maddesi uyarınca iptaline, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmiştir.
1-Davalı ... vekilinin adli yardım talebinin incelenmesinde; dosya içerisinde bulunan belgelerin incelenmesi sonucu 6100 sayılı HMK'nın 336. maddesi uyarınca davalı ...’ın adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2- Dava; İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278,
279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince; satış vaadine konu taşınmaz bedellerinin ödendiği iddiasının dayanağı olan çeklerin 13/02/2015 ve 20/02/2015 tarihlerinde, satış vaadi sözleşmelerinden sonra keşide edildiği, bu çeklerin sözleşme tarihinde ileri tarihli olarak keşide edildikleri davalılar tarafından ispat edilemediğinden ve davalı ... ile dava dışı ... Yapı Endüstri Sanayi Ticaret AŞ arasındaki satış vaadi sözleşmesi uyarınca bu davalıya henüz devredilmemiş olan dava konusu satış vaadi sözleşmelerinin konusu olan taşınmazların bu durumunu bilen davalı üçüncü kişinin, davalı borçlunun mali durumunu ve alacaklılarına zarar verme kastını da bildiği/bilmesi gerektiği sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmişse de, varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazlardan 28 numaralı taşınmazın devir tarihindeki gerçek değeri; 1.400.000,00 TL, 203 numaralı taşınmazın ise gerçek değeri 503.000,00 TL’dir. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinde ise 28 numaralı taşınmazın 1.170.000,00 TL, 203 numaralı taşınmazın ise 460.000,00 TL karşılığında devredildiği anlaşılmakta olup, resmi olarak noter huzurunda düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinde taşınmazların karşılığının nakden ve tamamen ödendiği yazılı olup, bu miktarın başka bir belge ile ispatlanmasına gerek olmadığından, buna göre ivazlar arasında misli bir fark da oluşmadığından Bölge Adliye Mahkemesinin bu yöndeki gerekçesi yerinde değildir. Ayrıca davalı 3.kişi ...’ün İİK'nun 280.madde kapsamında borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu da ispatlanmamıştır. Salt taşınmazların davalı borçluya henüz devredilmemiş olması da davalı 3.kişinin borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunu ispat için yeterli olmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin Adli Yardım Talebinin KABULÜNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...'e verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine, davacı ... adli yardım talepli olduğu için harç alınmasına yer olmadığına 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.