20. Hukuk Dairesi 2013/10713 E. , 2014/2789 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
10.04.2008 tarihinde yapılan kadastro sırasında ... Köyü 175 ada 4 parsel sayılı 952,63 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ..."ün zilyedliğinde olduğundan ve taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde 2008/3 Esas sayılı dava dosyası bulunduğundan sözedilerek parselin cinsi ve malik hanesi boş bırakılmak suretiyle 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, 25.02.2008 tarihli dilekçe ile; Hazineyi taraf göstererek dava dilekçesine ekli krokide işaretlenen taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmesi istemiyle kadastro mahkemesinde 2008/3 Esas sayılı davayı açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tutanak aslı, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazın zilyedi davaya dahil edildikten sonra 175 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava ayrılarak yeni esasa kayıt edilmiş ve yapılan yargılama sonucunda 10.12.2010 gün ve 2009/94 E. - 2010/403 K. sayılı kararı ile Orman Yönetiminin davasının reddine, çekişmeli taşınmazın fındık bahçesi niteliğiyle davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.05.2012 gün ve 2012/5303 - 7452 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Orman Yönetiminin temyiz itirazları yönünden; çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; orman yönetiminin Hazineyi hasım göstererek dava açtığı, tefrik kararı verildikten sonra Hazinenin bu durumdan haberdar edilmediği, taraf teşkili sağlanmadan ve Hazinenin iddia ve delilleri sorulmadan kurulan hükmün yerinde olmadığı, davalı kişi, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandığına göre kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince imar ve ihya ile zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması ve tapu kaydının yöntemince uygulanması gerekeceğinden, dayanak tapu kaydının kökü Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından getirtilmesi, yapılacak keşifte tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınması; davalı kişinin dayandığı tapu kaydının yerel bilirkişi ve kadastro fen bilirkişi eliyle zemine uygulanması, tapu kaydının kapsamının 3402 sayılı Kanunun 20. maddesine uygun olarak belirlenmesi, kadastro tesbit bilirkişileri vevarsa zilyetlik tanıklarının taşınmaz başında dinlenmesi; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davalı kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi" gereğine değinilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrası yukarıdaki esasa kaydı yapılan davanın reddine, çekişmeli taşınmazın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmuş olduğuna ve taşınmaza komşu 175 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak Orman Yönetimince açılmış aynı mahiyetteki davanın reddi ile kişi adına tesciline dair yerel mahkeme kararı dairemizce onandığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 04/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.