13. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/27648 Karar No: 2013/3359 Karar Tarihi: 14.2.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/27648 Esas 2013/3359 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2012/27648 E. , 2013/3359 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, kambiyo senedi niteliği bulunmayan dava konusu senedin rızaları dışında ellerinden çıktığını, bu senet dayanak yapılarak davalı tarafından haklarında icra takibi başlatıldığını, davalıya borçlarının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptaline, %40 kötü niyet tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davacılara borç para verdiğini, karşılığında bu senedin düzenlendiğini, senet hamiline düzenlense bile arka tarafına lehdar adının yazılmasıyla muhatabın belirlendiğini, kambiyo senedi niteliğini taşıdığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava konusu senette lehdar bulunmadığından kambiyo senedi vasfını taşımadığı, adi senet niteliğinde bulunduğu, temel ilişkinin davalı tarafından ispatlanamadığı, davacıya ödünç para verildiğine dair delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-TTK’nun 688/5 maddesi gereğince bono, kime veya kimin emrine ödenecekse onun ad ve soyadının bono metninde gösterilmesi zorunludur. Takip dayanağı senet lehdar hanesine hamiline sözcüğü yazılmak suretiyle düzenlenmiş olup TTK’nun 688/5 maddesinde öngörülen unsuru taşımaması nedeniyle kambiyo senedi vasfında değildir. Nitekim bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak dava konusu senet, davacı aleyhine HUMK.nun 292 maddesi hükmüne göre yazılı delil başlangıcı sayılır. Bu durumda tarafların tanık dahil gösterecekleri tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davalı, delil listesinde tanık bildirmiş ise de mahkemece davanın niteliği dikkate alınarak tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir. Takip dayanağı senedin yazılı delil başlangıcı olması nedeniyle davalının tanık dinletme hakkı olduğu gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: 1. bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 14.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.