20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1340 Karar No: 2014/2777
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/1340 Esas 2014/2777 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/1340 E. , 2014/2777 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen vekâlet sözleşmesinden kaynaklı alacak davası sırasında davalılar tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davalılar 02.10.2013 ve 07.10.2013 havale tarihli dilekçeler ile "...Hâkimin, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerin dışında delillerin değerlendirilmesi, olguların belirlenmesi ve hukukî nitelendirme gibi konularda bilirkişiye başvuramayacağına ilişkin amir kanun hükmüne rağmen, dosyanın hukukçu bilirkişiye tevdi edildiğinden hakkına Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"na şikayette bulunulduğundan aralarında husumet oluştuğu...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Reddedilen Hâkim... "un, talebin reddinin gerektiği yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından hâkimin reddi isteminin REDDİNE ilişkin verilen karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, hâkimin reddi için ileri sürülen hususlar H.M.K.’nun 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir ve yargılamanın devamı sırasında taraflardan birinin mahkeme hâkimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açması, H.M.K.’nın 36/1-d maddesinde belirtilen “davalı olmak” anlamında yorumlanamaz. Aksine bir yorum, yargılama yapan tüm hâkimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına gelir. Hiçbir hukuk kuralı, kötü niyetliyi korumaz. Aksini kabul etmek, kötü niyetli kişilerce açılacak uydurma dava ve şikayetler sonucu, davaya bakan hâkimlerin sağlıklı, baskıdan uzak ve hür iradeleri ile görev yapmalarına engel olacağı gibi, tabiî hakim ilkesini de zedeleyecektir. Bu nedenle, konuyu inceleyen mercinin H.M.K.’nun 36/1-d. maddesi hükmünü yorumlaması usûl ve kanunlara uygun görülmüştür. Ayrıca, reddi hâkim talebinin esas bakımından reddedilmesi ve kötü niyetli yapıldığının anlaşılması halinde, HMK 42/4. maddesi uyarınca 500.00.- TL"den 5.000.00.- TL"ye kadar disiplin para cezasına hükmedilmesi gerekirken, merci kararında bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 04/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.