18. Ceza Dairesi 2020/353 E. , 2020/8337 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25/11/2014 tarih, 2013/213 esas 2014/ 522 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere sanığın tek bir fiille birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olması ihtimali bulunan hallerde ceza adaletini sağlamak ve doğru sonuca ulaşabilmek amacıyla her iki suçtan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinin birlikte yapılması gerekeceğinden, ceza miktarı itibarıyla kesin nitelikte olan katılan ...’ya yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün de temyizi kabil olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 2013/13-293 esas, 2013/297 karar sayılı ve 11/06/2013 tarihli kararında da kabul edildiği üzere TCK"nın 43. maddesinin ikinci fıkrası; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın Kanun"un 43/1. maddesine göre artırılacağı öngörülmüştür. Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, sanığın katılan ...’ya gönderdiği mektupta katılan ...’ya hakaret ve tehditte bulunduktan sonra kamu görevlileri olan katılanlar ... ve ...’ya hitaben de hakaret ve tehdit etmesi biçimindeki eylemlerinin, aynı kasıt altında ve kısa aralıklarla katılanlara karşı işlenen tek bir hakaret ve tehdit suçlarını oluşturduğu, hakaret ve tehdit suçlarından birer kez mahkumiyetine karar verilerek cezalarından TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden, ikişer kez mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Hakaret suçları için; 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, "Sanığın İstanbul 32. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/1478 esas, 2013/514 karar sayılı ilamı ile cezalandırılmasına karar verildiği hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşıldığından" şeklindeki gerekçeyle, anılan Kanun maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
3- Tehdit suçları için; 09/09/2014 tarihli duruşmada hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını talep eden ve engel mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun tartışmasız bırakılması,
4- Kabule göre de; kamu görevlisine hakaret suçu ile birlikte işlenen tehdit ve hakaret suçlarının, CMK’nın 253/3. maddesi uyarınca suç tarihinde uzlaştırma kapsamında olmadığı, hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun ile değişik, CMK"nın 253. maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağı, somut olayda kamu görevlisine hakaret suçu ile birlikte işlenen tehdit suçlarının katılanlarının ... ve ... olduğu, birlikte işlenen katılan ...’ya yönelik hakaret ve tehdit suçlarının ise katılanının farklı olması karşısında, sanık hakkında katılan ...’ya yönelik hakaret ve tehdit suçlarından CMK"nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemleri yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., katılan ... ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.