12. Ceza Dairesi 2014/12008 E. , 2015/6558 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, ...Yüksek Kurulu"nun 14.12.1974 tarih ve 8172 sayılı kararıyla tespit ve ilan edilen ...Tarihi Sit Alanı sınırları içerisinde yer alan ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ...caddesi, 140 ada, 98 sayılı parselde yer alan ve tapuda ... Belediyesine ait büfenin işlem dosyasının 12.10.1987 tarihinde ... Belediye Başkanlığına devredildiği, bu tarihten itibaren de... Belediyesi tarafından büfenin ecrimisil bedeli alınarak kiraya verildiği, bu büfeyi bu tarihten itibaren ecrimisil bedeli ödeyerek kullanan kişinin de sanık ... olduğu, .... Koruma Bölge Kurulu görevlilerince yerinde yapılan denetimde, bahse konu yerdeki büfenin kaldırıldığı ve yerine izin alınmadan yeni bir yapı yapıldığının tespit edildiği, ilgili Koruma Bölge Kurulu"nun 17.06.2008 tarih ve 3125 sayılı kararıyla izinsiz uygulamaların kaldırılması gerektiğine karar verildiği, bu karar doğrultusunda da ... Belediyesi ... İmar Müdürlüğü görevlilerince izinsiz uygulamanın kaldırıldığı, ancak ilgili Koruma Bölge Kurulu görevlilerince bu sefer de yerinde yapılan 13.11.2008 tarihli incelemelerde, davaya konu yere yine sanık tarafından izin alınmadan, cam ve pvc malzeme kullanılarak, üzeri kapalı bir yapı yapıldığının tespit edildiği, bu tespit üzerine ilgili koruma bölge kurulu"nun 23.12.2008 tarih ve 3425 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, bunun üzerine sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar sanık verdiği ifadelerinde, bu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bilmediğini beyan etmiş ve yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına ilişkin kararların tebliğ edilmesinin zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin bulunmadığı gerekçesi gösterilerek, sanığın beraatine karar verilmiş ise de; tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun yukarıda açıklandığı üzere, 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının, koruma kararının bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin tek yapı ölçeğindeki kültür veya tabiat varlığı olmadığı, davaya konu yerin .... Tarihi Sit Alanı ilan edilmiş bölge içerisinde yer aldığı, sanığın ise birçok kere ilgili Koruma Bölge Kurulu"nun kararıyla uyarılmasına ve ... Belediyesi ... İmar Müdürlüğü tarafından izinsiz uygulamasının kaldırılmasına rağmen, davaya konu yere yeniden fiziki müdahale kapsamında bulunan izinsiz uygulamalar yapması karşısında, sanığın suça konu yerin doğal ve tarihi sit alanı içerisinde kaldığını bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, böylece sanık hakkında kurulan beraat gerekçesinin yerinde olmadığı, tüm bu nedenlerle eylemleri sabit olan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle sanığın beraatine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapanlar ile izinsiz inşai ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle büyükşehir belediyesi veya il özel idaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65. maddesinde yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.