Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8960
Karar No: 2021/8971
Karar Tarihi: 24.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8960 Esas 2021/8971 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/8960 E.  ,  2021/8971 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 14. İş Mahkemesi

    Dava, davacının iş kazası sebebiyle meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı şirket vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın hukuki yarar yokluğuna ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davacının davalı işveren nezdinde çalışırken 24/02/2010 tarihinde iş kazası geçirdiğini, bu kazadan dolayı maddi ve manevi tazminat talebiyle ... 11. İş Mahkemesinin 2014/550 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, Kurum tarafından yapılan tahkikat sonucu davacının maluliyet oranının %0 olarak tespit edildiğini, itirazları sonucu önce Yüksek Sağlık Kurulu’nun 11/02/2015 tarihli kararında maluliyet oranının %0 olduğuna ve maluliyetinin gerekmediğine karar verildiğini, daha sonra Adli Tıp Kurumu"nun 28/12/2016 tarihli kararında maluliyet oranının %5,0 olarak tespit edildiğini, ardından ATK İkinci Üst Kurulu’nun 01/02/2018 tarihli raporunda maluliyet oranının %4 olarak tespit edildiğini, davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının ATK İkinci Üst Kurulu’nun tespit ettiği oran olan %4 olarak düzeltilmesi için davalı Kuruma başvuru yapıldığını ancak başvuruya herhangi bir cevap verilmediğini beyanla, davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının Adli Tıp İkinci Üst Kurulu"nun 01/02/2018 tarih, 108 karar sayılı raporu uyarınca %4 olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı ...Endüstri Tesisleri İmalat Montaj San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davacı tarafın dava açmadan önce gerekli başvuruyu Kuruma yapıp yapmadığının re"sen dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafça hali hazırda 2014/550 Esas sayılı dosyası ile iş kazasından dolayı maddi ve manevi tazminat talebiyle ... 11. İş Mahkemesinde dava açıldığını, maluliyet oranının tespitine yönelik açılan davanın usul ekonomi ilkesine ters düştüğünü beyanla, haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Kurum vekili, davacının 24/02/2010 tarihinde iş kazası geçirdiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bizzat dava dilekçesinde meslekte kazanma gücü kaybının %4 olduğunun tespiti talep edilmekte ise de, yasa koyucu tarafından meslekte kazanma gücü kaybının %0-9 aralığında olduğunun tespiti halinde Kuruma yüklenen herhangi bir sorumluluk bulunmaması ve davacının da tedavi gideri veya geçici iş göremezlik ödeneğine yönelik bir talebinin de bulunmaması karşısında davanın Kurum yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    “Davanın kabulü ile davacının 24/02/2010 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle oluşan meslekte kazanma gücü kaybı oranının %4 olarak tespitine,” karar verilmiştir.
    B-BAM KARARI
    Davacının sürekli iş göremezlik oranının, ... 11. İş Mahkemesinin 2014/550 Esas sayılı dosyasından yapılan yargılamada davacı ve davalı şirket yönünden kesinleştiğinden, davacının eldeki sürekli iş göremezlik oranın tespiti davasını davalı Kurum ve davalı işveren şirket aleyhine açmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın hukuki yarar yokluğuna ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair yeniden hüküm kurulmuştur.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2011/10-642 E., 2012/38 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır. Bu çıkarının da karar verilene kadar sürmesi gerekir.
    Davacının dava açmakta hukuk kuralları tarafından haklı bulunan (korunan) bir yararı olmalı, hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalı ve davacı mahkemeyi gereksiz yere uğraştırmamalıdır (Arslan, Ramazan; aktaran: Hanağası, Emel: Davada Menfaat, ... 2009, önsöz VII).
    Hukuk Genel Kurulu’nun 24/06/1992 gün ve 1992/1-347 E., 1992/396 K. ve 30/05/2001 gün ve 2001/14-443 E., 2001/458 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere buna hukuki korunma (himaye) ihtiyacı da denir (Rechts-schutzbedürfnis). Mahkemelerden hukuki himaye istenmesinde, himayeye değer bir yarar olmalıdır.
    Mülga 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun yürürlükte olduğu dönem içinde öğreti ve yargısal kararlar, dava açarken hukuki yararın bulunması gereğini, "dava şartı" olarak kabul etmiştir. Bu şart, "dava konusuna ilişkin genel dava şartlarından biri" olup, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve esas hakkında hüküm verilebilmesi için varlığı gerekli olduğundan "olumlu dava şartları" arasında sayılmaktadır.
    01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda öğreti ve yargısal kararların bu uygulaması aynen benimsenerek, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması "Dava Şartları” başlıklı 114. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde açıkça dava şartları arasında sayılmıştır.
    Bir davada, hukuki yarar ilkesinin dava şartı olarak gözetilmesinin, yargılamanın amacına ve usul ekonomisi ilkesine uygun olarak yargılama yapılmasına yarar sağlayacağı, her türlü duraksamadan uzaktır.
    Davacının hukuki ilişkinin derhal tespitinde menfaatinin (hukuki yararının) varlığı için öncelikle, davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel (halihazır) ve ciddi bir tehlike ile tehdit edilmelidir. Bu tehdit çoğunlukla davalının davranışları ile ortaya çıkar.
    Söz konusu bu tehdidin davacı için bir tehlike oluşturabilmesi, bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumunun tereddüt içinde olmasına ve bu hususun, davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmasına bağlıdır (Hanağası, Emel: a.g.e., s.133 vd).
    Davalı şirkete ait işyerinde iş kazası geçiren davacı ... ...’in meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespitinin istendiği eldeki davada, Kurumca davacının sürekli iş göremezlik oranının %0 olarak belirlendiği, 11/02/2015 tarihli Yüksek Sağlık Kurulu’nca maluliyetin gerekmediğine karar verildiği, 28/12/2016 tarihli Adli Tıp Üçüncü İhtisas Dairesi tarafından davacının maluliyetinin %5 olarak belirlendiği ve en son olarak 01/02/2018 tarihli Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından ise maluliyetin %4 olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının Kurumca tespit edilen ve itiraz üzerine prosedür takip edilerek Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas dairesinden ve İkinci Üst Kurulu’ ndan alınan raporlarına göre belirlenen % 4 oranı üzerinden, meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 4 olarak tespitine hükmedildiği, buna karşılık Bölge Adliye Mahkemesince, ... 11. İş Mahkemesinin 2014/550 Esas sayılı dosyasından yapılan yargılamada davacı ve davalı ...Endüstri Tesisleri İmalat Montaj San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden kesinleştiğinden, davacının eldeki sürekli iş göremezlik oranının tespiti davasını davalı Kurum ve davalı işveren şirket aleyhine açmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğuna ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
    Davacı ... ...’in açtığı tazminat dosyasının bulunduğu anlaşılmakla tazminat dosyası yönünden, maluliyetin %0’dan %4 oranına artmasının hesaplanacak tazminat yönünden etkisi olduğu düşünüldüğünde davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu belirgindir. Bölge Adliye Mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/2 maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi