13. Hukuk Dairesi 2016/18117 E. , 2019/3713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, ...’ın olay tarihi olan 15/07/2011 günü tekne gezisine katılmak üzere 3 çocuğu, eşi ve kendisi için bilet aldığını, sahibi, sorumlusu, düzenleyeninin davalılar olduğunu öğrendiğini, tekne gezisine ailece katıldıklarını, teknenin denize açıldıktan bir süre sonra küçük kızları Betül’ün yüzmek için denize girdiğini, yüzdükten sonra yeniden tekneye döndüğünü, ancak tekneye çıkmaya çalıştığı esnada tekneye çıkmayı sağlayan merdivenin üst kısmından aniden katlanması ve kapanması sonucu parmağı arada kalarak sıkıştığını, parmağının bir kısmının koptuğunu, küçük Betül’ün yaşadığı bu olay sonrasında plastik cerrahi müdahale ile parmağına dikiş atıldığını, bir süre hastanede müşahede altında tutulduğunu, baba ..., anne ... ve küçük ...’ın yaşadığı talihsiz olayın sorumlusunun, kusurlu eylemlerinden ötürü teknenin kaptanlığını üstlenen davalı ... ve adam çalıştıranın-kusursuz sorumluluğu ilkesi uyarınca teknenin sahibi diğer davalı ... olduğunu, kesinleşen ceza yargılamasının göz önünde tutulması gerektiğini belirterek, 10.000,00-TL mağdur küçük ... için, 5.000,00-TL mağdur küçüğün annesi ... için, 5.000,00-TL ise mağdur küçüğün babası ... için olmak üzere toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın olayın meydana geldiği 15/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir
Mahkemece, davacılar ... ve ..."ın kendi adlarına asaleten davalılara karşı açmış olduğu manevi tazminat istemli davanın reddine, davacı ..."ın davalılara karşı açmış olduğu manevi tazminat istemli davanın kısmen kabulü ile; 3.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsili ile davacı ..."a ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda, davacılar, davalılar tarafından düzenlenen tekne turuna katıldığı esnada davacıların kızı olan davacı ...’ün geçirdiği kazadan kaynaklı manevi tazminat talep etmiştir. Bu durumda uyuşmazlık tüketici sözleşmesinden kaynaklandığına göre, davacılar bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olup, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re"sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. O halde mahkemece, müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak görülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre kararı temyiz eden davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararı temyiz eden davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.