Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/26778 Esas 2013/3317 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/26778
Karar No: 2013/3317
Karar Tarihi: 13.2.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/26778 Esas 2013/3317 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2012/26778 E.  ,  2013/3317 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, dairesine parke döşetmek için davalı şirketin satış temsilcisiyle sözlü olarak anlaşmaya vardıklarını, kredi kartı ile toplam 6.445,87 TL lık ödeme yapmasına rağmen davalı şirketin taahhüt ettiği işi yerine getirmediğini, davalıya ihtar çekmesine rağmen olumlu cevap alamadığını ve davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı şirket, kayıtlarına giren 6.444,87 TL lık ödemeyi inkar etmediklerini, eve parke döşetmek gibi ivediliği olan bir amaç için peşin ödeme yapılmasının ve yaklaşık 1 yıl beklenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini, % 40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davacı tarafından teklif edilen yeminin davalı şirket yetkilisi tarafından eda edilerek malın davacıya teslim edildiğinin beyan edildiği, BK 182. maddesine göre alım satım sırasında kredi kartıyla ödeme yapıldıysa malların da aynı anda teslim edildiğinin kabul edildiği, davacının teslim almadığını yazılı delille ispatlamak zorunda olup, bu hususun davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalı şirketten satın aldığı parke bedellerini kredi kartıyla ödemesine rağmen parkelerin teslim edilmediğini ve bu nedenle ödediği bedelin iadesi için icra takibine geçtiğini, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, paranın şirket kayıtlarına geçtiğini, davacıya borcu olmadığını savunmuş ise de, satışa konu malı teslim ettiğine dair herhangi bir delil ya da belge sunmamıştır. Gerek borca itiraz dilekçesinde, gerekse cevap dilekçesinde teslime ilişkin bir savunma bulunmamaktadır. Ayrıca dava konusu parkelere ilişkin düzenlenmiş bir fatura da mevcut değildir. Hal böyle olunca ispat külfeti davalıda olup, BK 182. maddesinde düzenlenen peşin satış karinesine gidilemez. Açıklanan ilkeler doğrultusunda ispat yükünün davalıda olduğu düşünülerek karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle ispat yükünün ters çevrilerek davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 13.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.