Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3876
Karar No: 2020/926
Karar Tarihi: 09.06.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3876 Esas 2020/926 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka, davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları genel kredi sözleşmesi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine itiraz etmeleri üzerine itirazların iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etti. İlk dava süresi içerisinde açılmaması nedeniyle davanın reddine karar verildi, ancak yapılan temyiz sonucunda hükmün bozulması üzerine yapılan yargılama sonunda davalıların takip tarihinden sonra yaptıkları ödemelerin dikkate alındığı ve davacının takip talebinde belirtilen alacağının tamamının tahsil edilip edilmediğinin belirlenmesi gerektiği belirtildi. Takip tarihinden sonra yapılan ödemeler nedeniyle davacının hukuki yararı olmadan açtığı dava kısmının reddine karar verilerek, kalan kısım yönünden takibin devamına hükmedildi.
Kanun maddeleri:
- İİK. 67/1: İcra takibine yapılan itirazın belirli bir süre içerisinde ilgililere bildirilmesi gerektiğini belirtir.
- HGK, 2011/19-532: Takipten sonra yapılan ödemeler nedeniyle dava açmanın hukuki yararı olmadığını belirtir.
- HGK, 2017/19-822: Takip tarihi itibariyle belirlenen alacak miktarından sonra yapılan ödemeler nedeniyle dava açmanın hukuki yararı olmadığını belirtir.
19. Hukuk Dairesi         2018/3876 E.  ,  2020/926 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacı banka ile davalı asıl borçlu ... arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalılar ... ve ...’un müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlulara karşı başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçluların haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalıların %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili ve davalı ..., davanın süresinde açılmadığı ve bankaya borçlarının olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı ... ise cevap dilekçesi sunmamış olup, mahkemece yapılan duruşmada bankaya borcunun olmadığını belirtmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının davasını 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekilinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin 2016/4287 esas ve 2016/15380 karar sayılı ve 01.12.2016 tarihli ilamıyla; “Somut olayda davaya dayanak oluşturan icra dosyasında davalılar tarafından sunulan itiraz dilekçelerinin davacıya tebliğe çıkarılmadığı görülmektedir. Bu nedenle süre işlemeye başlamamıştır. Mahkemece İİK. 67/1 maddesinin açık hükmüne aykırı biçimde değerlendirme yapılarak karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, banka kayıtlarının yerinde incelendiği, davalılarca takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılmış ödemelerin olduğu belirtilerek, davacının davasının kabulü ile davalıların Düzce 3.İcra Müdürlüğü’nün 2013/2878 takip sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalı tarafça yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce dosya borcundan düşülmesine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Mahkemece davalılarca takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce yapılan ödemelerin icra müdürlüğünde dikkate alınmasına karar verilmiştir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre davacı alacaklının takipten sonra ve itirazın iptali davasından önce davacı alacaklıya yapılan ödemeler yönünden itirazın iptali davasının açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HGK’nun emsal nitelikte 2011/19-532 esas ve 2011/640 karar sayılı ve 19.10.2011 tarihli ilamıyla; “...takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılmış kısmi ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığına işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı gerekçeyle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denmiş olup, yine HGK’nun 2017/19-822 esas ve 2018/1754 karar sayılı ve 22.11.2018 tarihli ilamında; “...takip tarihi itibariyle alacak miktarı belirlenip takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılmış kısmi ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığına işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilerek hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
    Bu bakımdan mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak davalıların takipten sonra ve davadan önce yapılan ödemelere göre davacının takip talebinde yazılı alacağının bir kısmı veya tamamının haricen tahsil edilip edilmediği belirlenerek böyle bir durum varsa alacağın tahsil edilen kısmı yönünden davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek davacının hukuki yararı olmadan açtığı dava bölümünün reddine kalan kısım yönünden takibin devamına karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 09.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi