19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3725 Karar No: 2021/5372 Karar Tarihi: 18.05.2021
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/3725 Esas 2021/5372 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, marka hakkına tecavüz suçundan mahkum edildi. Temyiz isteği incelendikten sonra mahkemenin hüküm reddedilmedi ve dosyadaki belgeler incelendi. Ancak, uzlaşma teklifi sırasında yasal olanak bulunmadığından uzlaşma hükümleri uygulanamaz. Bu nedenle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması zorunlu hale gelir ve 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişen CMK'nın 253 ve 254. maddeleri uygulanır. Hükmün bozulmasına ve yargılamanın baştan sürdürülmesine karar verildi. Kanun maddeleri ise şunlardır: 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253 ve 254. maddeleri, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/7. maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51/7. ve 51/8. maddeleri.
19. Ceza Dairesi 2020/3725 E. , 2021/5372 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, kollukta düzenlenen matbu form üzerinde sanık uzlaşmayı kabul etmediğine dair seçeneği imzalamışsa da, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, Kabule göre de; 1- 5237 sayılı TCK"nin 51/7. maddesi uyarınca, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğine ilişkin ihtarın yapılması gerektiği gözetilmeden, “aynı yasanın 7. maddesindeki ihtarın yapılmasına” karar verilmesi, 2) 5237 sayılı TCK"nin 51/8. maddesi uyarınca denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4) Hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama gideri miktar olarak belirtilmediği ve kısa karar altında masraf dökümü gösterilmediği halde, gerekçeli kararda 318,00-TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline hükmedilerek kararda çelişki oluşturulması, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.