5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7644 Karar No: 2017/383 Karar Tarihi: 23.01.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/7644 Esas 2017/383 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/7644 E. , 2017/383 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Tarım arazisi niteliğindeki ... Mahallesi 266/361 parsel sayılı taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde; üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-) Aynı kamulaştırma nedeniyle kamulaştırılan taşınmazların, Aksu deresinden gelen su ile sulanan sulu tarım arazisi niteliğinde olarak kabul edildiği, ayrıca idare tarafından hazırlanan kıymet takdir raporunda dava konusu taşınmaz 4.sınıf sulu tarım arazisi kabul edilerek değer biçildiği ve davalı tarafın savunmaları da dikkate alındığında dava konusu taşınmazın sulanma imkanına sahip olup olmadığı hususunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazı kuru tarım arazisi kabul ederek değer belirleyen rapora göre eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-) Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde % 55 oranında değer azalışına hükmedilmiştir. Kısmi olarak yapılan kamulaştırmalarda kamulaştırmadan arta kalan kısımdaki değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde, davalıya % 50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davacı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanması ve talebi halinde taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmesi, aksi halde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmaları için mehil verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi, 3-) Davalılardan ... da aynı vekil ile temsil edildiği halde, gerekçeli karar başlığında vekille temsil edildiğinin yazılmaması ve lehine vekalet ücretine hükmedilen davalılar arasında gösterilmemesi, 4-) Tespit edilen bedelin hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi gerekirken, sadece bedelin tespit edilmesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.