17. Hukuk Dairesi 2014/13244 E. , 2016/10823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı sigorta şirketine yönelik davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili İlknur"un eşi, ... ve ..."nın babası ..."un 30/09/2010 tarihinde davalı ...’a ait, diğer davalıya trafik sigortalı ... plakalı araç ile geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybettiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ... için 3.000,00 TL, ... için 3.000,00 TL, ve İlknur için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 9.000,00 TL tazminatın olay tarihi olan 30/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 10/07/2013 tarihli ıslah dilekçe ile müvekkili ... için 14.483,68 TL, ... için 23.895,74 TL ve İlknur için 99.573,45 TL olmak üzere toplam 137.952,86 TL olarak yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, desteğin % 100 kusurlu olduğunu, ağır kusur nedeniyle davacı mirasçıların talep haklarının olmadığını, davacı taleplerinin fahiş olduğunu, olay tarihinden itibaren faiz talebi ile avans faizi uygulanması talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, sigorta şirketine yönelik davanın kabulü ile; davacı ... için 99.573,45 TL, davacı İlayda için 14.483,68 TL, davacı ... için 23.895,74 TL olmak üzere, toplam 137.952,86 TL"nin davalı ... şirketinden dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte alınarak davacıya ödenmesine, davalı ..."a yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 7.067,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... şirketinden alınmasına 24.11.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ... şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.