17. Hukuk Dairesi 2014/13245 E. , 2016/10822 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 21/07/2012 tarihinde müvekkillerinin desteği ...’in kendisine ait davalı şirkete trafik sigortalı otobüs ile seyir halindeyken başka bir araca arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada vefat ettiğini, müvekkillerinin ölenin mirasçısı sıfatıyla değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarını, tam kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu işletenin kusurunun işletenin desteğinden yoksun kalan müvekkillerini etkilemeyeceğini, davalı ... şirketinin zararın tamamından sorumlu olduğunu, müvekkillerinin ... Yalçın"ın vefat etmesi nedeniyle desteğinden yoksun kaldıklarını iddia ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davacı ... için 20.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL ve ... için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL destek yoksun kalma tazminatının 21/07/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslahla talebini yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, kazaya karışan araç sürücüsü vefat eden ... ..."ın kazada tam kusurlu olduğunu, sigortalı aracın hem işleteni, hem de sürücüsü olduğunu, trafik poliçesinin işletenin 3. kişilere karşı hukuki sorumluluğunu teminat altına aldığını, davalıların 3. kişi konumunda olmadıklarını, dolayısıyla müvekkili sigorta şirketinden talep edilen tazminatın haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kabulü ile; davacı ... için 199.620 TL davacı ... için 13.680 TL, davacı ... için 11.677,50 TL olmak üzere toplam 224.967,50 TL"nin 23/09/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 11.525,52 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 24.11.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ... şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak
hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.