Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/24376
Karar No: 2020/3254
Karar Tarihi: 27.02.2020

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/24376 Esas 2020/3254 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/24376 E.  ,  2020/3254 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI


    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, davacının, 17.08.2005 - 01.12.2011 ile 01.05.2012 - 01.07.2012 tarihleri arasında davalı şirkette işçi statüsü ile çalıştığını, ilk dönem çalışmasının emeklilikle sonuçlandığını, ikinci dönem çalışmasının ise, işverence maaşının düşürülmesi nedeni ile geçerli ve haklı olarak kendisi tarafından sonlandırıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı alacağını istemiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini, davacının ilk dönem çalışmasının emeklilikle sonuçlandığını, ikinci dönem çalışmasının ise istifa ile sonuçlandığını, davacıya kıdem tazminatının da ödendiğini, davacının davasının geçerli bir hukuki nedene dayanmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalı şirkette 17.08.2005 - 01.12.2011 ile 01.05.2012 - 01.07.2012 tarihleri arasında çalıştığı, davacının işten ayrıldıktan sonra çalışmış olduğu dönemlerle ilgili olarak kıdem tazminatı talebi ile dava açtığı, yargılama sırasında tanıkların dinlendiği, davacının işyeri dosyası ile SGK dosyasının getirildiği, dava konusu alacaklarla ilgili olarak bilirkişiden rapor aldırıldığ, davacı tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; davacının davalıya ait işyerinde 17.08.2005 tarihinde çalışmaya başladığı, 30.05.2011 tarihinde emekli olduğu, ancak emekli olduktan sonra 01.12.2011 tarihine kadar çalışmaya devam ettiği, 01.12.2011 tarihinde işten ayrıldığı, daha sonra 01.05.2012 tarihinde yeniden davalı işyerinde tekrar çalışmaya başladığı ve 01.07.2012 tarihine çalıştığı, davacının davalıaya ait işyerinde 17.08.2005 - 01.12.2011 ile 01.05.2012 - 01.07.2012 tarihleri arasında çalıştığı ve en son maaşının dosyada bulunan bordrolarda asgari ücret olarak taahhuk ettirildiği, davacı vekilinin 01.12.2011 itibariyle davacının ücretinin net 1.050,00 TL olduğunu iddia ettiği, davacı tanığı A.B., kendisinin 2002 yılından itibaren davalı işyerinde 10 yıl yönetici olarak çalıştığını, ilk dönemlerde ücretlerin elden ödendiğini, son 5 yıldan beri de ücretlerin asgari ücret olan kısmının bankaya yatırıldığını, daha sonra bakiyesinin ise bankadan ödendiğini, davacı tanığı M.K.nın kendisinin davalı işyerinde 2012 yılında 2-3 ay çalıştığını, kendisinin ücretinin 800,00 TL"sinin bankadan 150,00 TL"sinin ise elden ödendiğni beyan ettiği, davacının hesap hareketleri incelendiğinde, hesbına her ay düzenli olarak maaşın yanı sıra havale olarak ödemeler yapıldığı, ... sendikası tarafından verilen cevabi yazıda 2012 yılı emsal ücretin net 1.250,00 TL brüt 1.746,05 olduğunun bildiridiği, davacının unvanı, fiilen yaptığı iş ve emsal ücret miktarı birlikte değerlendirildiğinde davacının en son brüt maaşının 1.466,69 TL olarak kabul edildiği, davacı vekilinin davacının davalıya ait işyerinde; 17.08.2005 tarihinde çalışmaya başladığını, 30.05.2011 tarihinde emekli olduğunu, ancak emekli olduktan sonra 01.12.2011 tarihine kadar çalışmaya devam ettiğini, 01.12.2011 tarihinde babasının ameliyat olması ve bakıma muhtaç olması sebebiyle işten ayrıldığını, daha sonra 01.05.2012 tarihinde işe döndüğünü ve 01.07.2012 tarihine çalıştığını, davacının 01.12.2011 tarihine kadar net 1.050,00 TL ücret aldığını, 01.05.2012 tarihinde işe başladığında ücretinin 1.000,00 TL"ye düşürüldüğünü, iş sözleşmesinin davacı tarafından bu nedenle feshedildiğini, davacıya emekli olduğu döneme kadar olan hizmet süresine ilişkin tazminatın ödenmediğini iddia ettiği, her ne kadar davalı vekili davacının birinci dönem çalışamasının emeklilik nedeniyle sona erdiğini ve bu döneme ilişkin olarak davacıya net 4.284,69 TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, ikinci dönem çalışmasının ise davacının istifası nedeni ile sona erdiğini, davacının istifaya bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanmayacağını belirtmiş ise de, davalıya ait hesap hareketleri incelendiğinde davacının ücretlerinin ve kıdem tazminatı taahkukunun yapıldığı 2011 Mayıs ayına ait maaşın banka hesabına yatırıldığı, ancak kıdem tazminatının ödenmediği, sözleşmenin davacı tarafından ücretinde eksilme yapılması nedeni ile haklı sebeple feshedildiği, bu hale göre, atanan bilirkişinin hesaplama yöntemi bakımından usul ve yasaya uygun 12.05.2016 tarihli maddi hesaplamalar doğrultusunda, davacının 15.07.2015 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınarak, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Somut uyuşmazlıkta, kıdem tazminatı bakımından;
    Dava dilekçesinde; davacının 30/05/2011 tarihinde emeklilik gerekçesi ile iş aktinin sonlandırıldığı, 01/06/2011 tarihinden itibaren çalışmaya devam ettiği, 01/12/2011 tarihinde davacının babasının ameliyat geçirdiği, davacının babasına bakma yükümlülüğü nedeni ile işten 01/12/2011 tarihinde ayrıldığı, 01/05/2012 tarihinde davalı nezdinde yeniden işe başladığı, ama, davacının maaşının düşürüldüğü, dolayısı ile 01/07/2012 tarihinde davacının iş aktini haklı nedenle sonlandırdığı ileri sürülmüştür.
    Cevap dilekçesinde; davacının ilk dönem çalışmasının emeklilik ile sona erdiği ve kıdem tazminatının ödendiği, ikinci dönem çalışmasının 21/07/2012 tarihinde istifa ile sona erdiği, dolayısı ile kıdem tazminatına hak kazanamayacağı savunulmuştur.
    Davacının iş aktinin 30/05/2011 tarihinde emeklilik nedeni ile sona erdiği hususun da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Mayıs / 2011 ayı bordrosunda kıdem tazminatı tahakkuku mevcuttur.
    Davacının 01/12/2011 tarihinde babasına bakmak için ayrılması Yasa kapsamında işçinin haklı fesih nedenleri arasında belirtilmemiştir. Bu nedenle, davacının 01/12/2011 tarihinde iş aktini haksız feshettiği kabul edilmeli ve 01/06/2011-01/12/2011 tarihleri arasındaki hizmet süresi, kıdem tazminatına esas süreye eklenmemelidir.
    01/05/2012-01/07/2012 tarihleri arasındaki hizmet süresi ise 1 yıldan az olduğundan davacının bu dönem için kıdem tazminatına hak kazanması zaten mümkün olmayacaktır.
    Açıklanan nedenler ile davacının sadece emeklilik tarihine kadar olan çalışma süresi, emeklilik tarihi için tespit edilecek ücreti üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.
    F)SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 27/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi