13. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/23672 Karar No: 2013/3279 Karar Tarihi: 13.2.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/23672 Esas 2013/3279 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2012/23672 E. , 2013/3279 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, teslim ve tesellüm tutanağından da anlaşılacağı üzere miktar ve nitelikleri yazılı 294 adet malzemenin değişik tarihlerde peyderpey davalıya satış yoluyla teslim edildiğini, teslimi yapılan alacak konusu malzemelerin davalı idareye başvurmasına rağmen karşılıklarının ödenmediğini, söz konusu malzemeler aciliyet gerektirdiği için derhal temin yoluyla sipariş edildiğinden ve teslim anında yetkili kişilerce teslim alınmasına rağmen davalı idarece kayıtlarına giriş yapılmadığı gerekçesiyle ödeme yapmadıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 8.000-TL in dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 8.000-TL nin 13.08.2009 tarihinden itibaren işleyecek TC Merkez Bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Cizre Devlet Hastanesine 294 adet tıbbi malzeme verdiği ve bedellerinin davalı idarece ödenmediği iddiası ile eldeki kısmi alacak davasını açmış, davalı ise basiretli tacir olan davalının mevzuata aykırı olarak sattığı ve teslim ettiği malların bedelini isteyemeceği iddiası ile davanın reddini istemiştir. Her ne kadar davacı kısmi dava açsa da mahkemece davacı tarafça istenebilir bedelin tamamen belirlenmesi gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafça teslim edilen malzemelerin teslim tarihindeki bedellerinin 165.417,07 TL ,vade farkının ise 142.341,29 TL olmak üzere toplam 307,758,36 TL davacı alacağı olduğu belirtilmiştir. Davacı dava dilekçesi ile vade farkı talep etmemiş olup, davadan önce davalı temerrüte düşürülmediğinden vade farkının verilmesi de mümkün değildir. Bu nedenlerle vade farkı hesaplayan bilirkişi raporu esas alınarak ve talep aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.