Sahte fatura düzenleme - Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6910 Esas 2020/2765 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6910
Karar No: 2020/2765
Karar Tarihi: 04.06.2020

Sahte fatura düzenleme - Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6910 Esas 2020/2765 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların 2002, 2003 ve 2004 yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen ortadan kaldırma hükümlerine yönelik yapılan temyiz talebinde; suç tarihinde yürürlükte olan kanun maddelerine göre dava zamanaşımının gerçekleştiğine karar verilerek, sanıkların suçlamalarının düşmesine hükmedilmiştir. Ancak, sanıklar hakkında defter ve belge gizleme suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz talebinde ise, dava zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle sanıkların suçsuz olduğuna karar verilmiştir. Çıkan karara göre, sahte fatura düzenleme suçları için 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2 maddeleri, defter ve belge gizleme suçu için ise 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesi uygulanmıştır.
Kanun Maddelerinin Açıklamaları:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun‘un 9. maddeleri: Mevcut kanunların geriye yürümezliğini başta olmak üzere yasal süreçlerin nasıl uygulanacağına dair hükümler içerir.
- 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2 maddeleri: Ceza sürecinde zamanaşımı hükümlerini belirler.
-
11. Ceza Dairesi         2017/6910 E.  ,  2020/2765 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenleme, Defter ve belge gizleme
    HÜKÜM : Beraat, Ortadan kaldırma

    1- Sanıklar hakkında 2002, 2003 ve 2004 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen ortadan kaldırma hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun‘un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen "2002, 2003 ve 2004 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırına göre suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davalarının 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesi yerine, 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince ortadan kaldırılmasına hükmolunması,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 2. maddesinde yer alan “.... maddesi gereği kamu davasının ayrı ayrı ortadan kaldırılmasına”

    ibareleri çıkartılarak yerine “ ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davalarının ayrı ayrı düşmesine" ibaresi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2- Sanıklar hakkında defter ve belge gizleme suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanık ... hakkında defter ve gizleme suçundan 213 sayılı Kanun"un 367. maddesine göre usulüne uygun olarak verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşılmış ise de; zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun anlaşılması karşısında;
    Sanıklara yüklenen defter ve belge gizleme suçunun kanunda gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, zamanaşımını kesen son işlem olan, sanıkların sorgu tarihi olan 12.03.2009 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz talebi bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi geregince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca B0ZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun‘un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
    04/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.