23. Hukuk Dairesi 2016/3727 E. , 2019/1167 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davalı vekili ......ile davacı ... geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında, davalı arsa sahibine ait arsa üzerine tatil sitesi yapılması konusunda, sözlü olarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, tarafların aynı zamanda evli olmaları nedeniyle sözleşmenin resmi ya da yazılı şekilde yapılmasına gerek duyulmadığını, davacı yüklenicinin inşaat ruhsatını alarak bir kısım imalatlar gerçekleştirdiğini, daha sonra ortaya çıkan ekonomik kriz nedeniyle inşaata bir süre ara verildiğini, fakat davalının bu dönemde tek taraflı olarak arsayı satışa çıkardığını, bu nedenle arsa üzerine yapılan imalatın ve yatırımların bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 360.000,00 TL’ye arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, imalat masraflarının müvekkili tarafından karşılandığını, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisi bulunmadığını, davacının, müvekkilinin vekili olarak inşaatı yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında sözlü olarak düzenlenmiş arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, sözleşme tarihi itibariyle taraflar evli olduklarından hukuki ilişkinin tanıkla ispatının mümkün olduğu, dinlenen tanık beyanları ve dosyada bulunan diğer belgeler dikkate alındığında davacının yüklenici sıfatıyla, davalıya ait arsa üzerinde inşaatlara başladığı ve bir takım imalatlar yaptığı, daha sonra evlilik birliğindeki anlaşmazlıklar ve ekonomik nedenlerle inşaatların durdurulduğu, tüm bu olgular dikkate alınarak davacının iddiasının doğru olduğu kanaatine varıldığı, davalı taraf, imalat masraflarının vekalet ilişkisi kapsamında kendisi tarafından karşılandığını belirtmiş ise de bu yöndeki savunmasını ispat edemediği, bu itibarla davacının yaptığı imalatların bedelini talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 100.000,00 TL’nin dava 241.980,68 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
.../...
S. 2
1) Davacı taraf, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu, davalıya ait parseller üzerindeki yapıların bu sözleşmeye dayalı olarak kendisi tarafından inşa edildiğini ileri sürerek söz konusu imalatların bedellerini talep ve dava etmiş davalı ise imalatın kendisi tarafından davalıya verilen vekalet ile yapıldığını ve inşaat finansmanın kendisine ait başkaca taşınmazların satışından elde edilen gelirden karşılandığını savunmuştur.
Davacı ile davalı evli olup, işbu davadan sonra 10.09.2009 tarihinde davacı ... tarafından davalı aleyhine boşanma davası açıldığı ve davanın ...... Mahkemesinin 2009/1118 Esas sayılı dosyasında halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad. 33). İddia ve savunmanın ileri sürülüş şekline göre dava konusu talep aile hukukundan kaynaklanan katılma alacağına ilişkindir.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun"un 4. maddesi, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK"nın 118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Bu bakımdan anılan istek bakımından 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun"un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi görevlidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin işin esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
2)Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.