8. Hukuk Dairesi 2018/4172 E. , 2019/6164 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, maliki olduğu 189 ada 1 ve 52, 187 ada 30 ve 32 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından haksız müdahale edildiğini, belirlenen ecrimisil ödemesinin davalıya ihtar edildiğini ancak ödenmediğinden ... 5. İcra Müdürlüğünün 2014/3704 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalının ... 5. İcra Müdürlüğünün 2014/3704 Esas sayılı takibine yaptığı itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, ödeme itirazında da bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun ... 5. İcra Müdürlüğünün 2014/3704 sayılı icra takibine yaptığı itirazın 3.222,52 TL asıl alacak ve 43,95 TL işlenmiş faizi olmak üzere toplam 3.266,47 TL yönünden iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına, inkar tazminatının şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ... 5. İcra Müdürlüğünün 2014/3704 Esas sayılı icra dosyasında yapılan itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; itirazın iptali davası, takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olarak ele alınması gereken, sonucuyla takibin devamına etkili bir dava türüdür. Bu nedenle takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebine bağlılık esastır. İtirazın iptali davasında ispat edilecek olan, takibe ve itiraza konu alacaktır. İtirazın iptali davasında takibe konu alacak sebebi değiştirilemez. Bu bağlamda da takipte talep edilen döneme ilişkin ecrimisil hesabı yapılması gerekir.
Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu Gıda, Tarım ve Hayvancılık il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Ayrıca 6098 sayılı TBK"nin 100. (Eski 818 sayılı BK 84.) maddesinde ""Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir "" hükmü yer almaktadır. Bir başka anlatımla TBK"nin 100. maddesi gereğince ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Buna göre, borçlu, faiz ve masrafları ödemedikçe, kısmi ödemeler ana paradan mahsup edilemez.
Somut olaya gelince; mahkemece, taşınmaz basında keşif yapılmadan ve (yalnızca) emekli İcra Müdürü-iktisatçı bilirkişi raporu doğrultusunda ecrimisilin hüküm altına alınmış olması isabetsiz olmuştur.
Hâl böyle olunca, öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kayıtları ile ... 5. İcra Müdürlüğünün 2014/3704 Esas sayılı icra dosyası ikmal edildikten sonra konusunda uzman bilirkişilerle birlikte mahallinde keşif ve uygulama yapılarak, çekişmeli taşınmazların yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda ecrimisil hesabının yapılması, TBK 100. maddesine göre yapılan (ve ecrimisil talep edilen döneme ilişkin) ödemelerin öncelikle takip masrafları (icra vekalet ücreti dahil) ve faize mahsup edileceği göz önünde bulundurularak, ( kararı temyiz eden davalı tarafa yönelik) usuli müktesep hak da dikkate alınmak suretiyle bakiye alacağın belirlenmesi, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde tüm deliller toplanarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davalının temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 19.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.