Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4719
Karar No: 2017/15652
Karar Tarihi: 09.11.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/4719 Esas 2017/15652 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/4719 E.  ,  2017/15652 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalının düğünde takılan takıların bir bölümünü düğünün ertesi günü baskıyla davacıdan aldığını, davalının takıları alarak evden ayrıldığını, daha sonra tarafların ...’ta yaşamaya başladıklarını, yaşanan tartışma sonrası davalının kalan ziynet eşyalarını da alarak evden ayrıldığını belirterek, 5 sıra hasır boyunluk, 15 sıra hasır bileklik, 24 ayar 5 bilezik, 3 adet 12 gr bilezik, 1 adet 7 gr bilezik, 1 adet 9 gr bilezik, 2 adet tam altın, 2 adet yarım altın, 15 adet çeyrek altın, 18 karat tek taş yüzük, nişanda takılan set, bileklik, kolye, küpe ve 100 gr mehirin aynen iadesine, olmaz ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; ... mahkemesinin yetkili mahkeme olduğunu, altınların davacıdan alınmadığını, davacının ailesinin evinde kaldığını, ...’a getirilmediğini, evden ayrılırken hiçbir eşyasını almadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile bir adet pırlanta 18 karat yüzük, bir adet 110 grmlık 22 ayar hasır boyunluk ve kolluk, bir adet 7 gramlık 22 ayar bilezik, bir adet 75 gramlık 14 ayar set takımı, bir adet 8 gramlık 22 ayar bilezik, bir adet 12 gramlık 22 ayar bilezik, bir adet ziynet tam altın, bir adet ziynet yarım altın, Dört adet ziynet çeyrek altın, bir adet 20 grmlık 14 ayar künye, bir adet 1 gramlık altın"ın davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde, 3.000 TL alacağın dava tarihi olan 29/08/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazla haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava; ziynet eşyalarının iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.
    Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
    Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur.
    Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür.
    Bu bağlamda davacı; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür.
    Somut olayda; davacı birkısım takıların düğün sonrası davalı tarafından alındığını, kalan takıların ise ..."ta yaşadıkları dönemde yaşanan tartışma sonrası yine davalı tarafından alındığını iddia etmiştir. Dinlenen davacı tanıklarının görgüye dayalı beyanlarında; birkısım takıların düğünün ertesi günü davacı tarafından davalıya rıza dışı verildiğini beyan etmişlerdir. Böylece, davacının iddiasındaki birkısım takıların düğünün ertesi günü elinden rızası dışında alındığı hususu ispat edilmişir. Ancak, davacının somut olayda diğer iddia konusu olan, kalan takıların ..."ta yaşanan tartışma sonrası davalı tarafından alınarak evden ayrıldığına dair iddiası yönünden ise, iddia edilen takıların davacıdan zorla alındığının dosya kapmasında ispat edilemediği anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece, yukarıdaki ilkeler gözetilerek, davacı tarafça iddiası kanıtlanan birkısım ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3- Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi