21. Hukuk Dairesi 2018/3275 E. , 2019/2963 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, kaza tarihinin 24/06/2002, davacının iş kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik oranının %31,20, dava tarihinin ise 28/05/2007 olduğu, davacının dava dilelçesi ile 3.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, 16/12/2014 tarihinde davacı sigortalının davasını ıslah ederek mahkemeden sonuç olarak 22.157,75 TL maddi tazminat talep ettiği, ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği 19/12/2014 tarihli celsede davalı tarafça ıslaha karşı zamanşımı def‘i ileri sürüldüğü, mahkemece verilen 19/12/2014 tarihli ilk kararda davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verildiği, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemiz"in 27/10/2015 tarih ve 2015/6311 Esas ve 2015/19213 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesinin temyiz incelemesine konu eldeki kararında bozma ilamına karşı direnilmesine karar verildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 25/04/2018 tarih ve 2017/21-2785 Esas, 2018/948 Karar sayılı kararı ile yerel mahkemece verilen ilk kararda davalı yararına hükmedilen vekâlet ücretinin direnme kararında hüküm kısmından çıkarılarak yeni bir hüküm kurulduğu hâlde direnme kararı verildiği, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; yeni hüküm niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğinden bahisle dosyanın Dairemiz"e gönderildiği anlaşılmaktadır.
İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu"nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır.
Uyuşmazlık bu tür davalarda uygulanmakta olan 10 yıllık zaman aşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur. Bedensel zararın gelişim, gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir.
Dava konusu olayda, davacı bakımından değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı, buna göre olayla birlikte zararın öğrenildiği ve zaman aşımının başlangıç tarihinin olay tarihi olduğu ortadadır. Hal böyle olunca, maddi tazminat isteminin artırılmasına ilişkin ıslaha karşı süresi içerisinde ileri sürülen zamanaşımı def"i nin kabul edilerek, ıslahla artırılan maddi tazminat isteminin reddi yerine, yazılı şekilde ıslah konusu maddi tazminat istemini de kapsar biçimde, maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.