20. Hukuk Dairesi 2014/1332 E. , 2014/2687 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... İlçesi, ... Köyü, 227 ada 21 parsel sayılı 1130,21 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine "2/B madde ve dahili davalı ve davalı gerçek kişiler lehine kullanım" şerhi verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tesbit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi vekili, çekişmeli taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğunu, 2/B madde koşullarını taşımadığı halde, Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığını iddia ederek, orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu ... Köyü 227 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; davacı Orman Yönetimi vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.03.2013 gün ve 2012/10875 - 2013/2178 sayılı kararıyla hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “dava konusu taşınmaz üzerinde 20 adet kök yaşı 55 ve 65 aşı yaşı 50 ve 60 olan zeytin ağaçları, 10 adet 25 ve 30 yaşlarında yabanî zeytin (delice) ağaçları, 3 adet 65 ve 70 yaşlarında kızılçam ağaçları, 3 adet 25 ve 30 yaşlarında menengiç ağaçları, 4 küme halinde 20 yaşlarında pırnal meşesi ağaçları toprak yapısının taşlık, kayalık yapıda ve eğiminin % 15 olduğu mahkemece mahallinde yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları ile belirlenmiştir.
Taşınmaz üzerindeki delice zeytinleri aşılanarak mahsuldar duruma getirilmediği müddetçe taşınmazın zeytinlik vasfında olduğunun kabulüne ve yabanî zeytin ağaçlarını (delice) kültür ağacı saymaya olanak yoktur. Mahkemece toplanan deliller, bilirkişi raporları ile keşif tutanağına yansıyan bilgilere göre, çekişmeli taşınmazın hakim ağaç türü itibariyle de aşılı zeytin ağaçları ile kaplı olmadığı ve zeytinlik vasfında olmadığı, üzerinde bulunan delice, kızılçam, menengiç, pırnal meşesi ağaçları ve toprak yapısıyla eylemli biçimde orman olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, çekişmeli taşınmaz, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleşmiş ise de, 4999 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/5. maddesinde, “6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 2896 ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B madde uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tesbit edilen yerler, talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir. Tahsisi
yapılan bu yerler Hazine adına tapuya orman vasfıyla tescil edilir.” hükmü mevcuttur. Kanunî düzenleme ve taşınmazın eylemli durumu gözetildiğinde, davacı Orman Yönetiminin davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın orman vasfıyla tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davacı Orman Yönetiminin davasının reddi yolunda hüküm kurulması isabetsiz olduğu”na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu ... Köyü 227 ada 21 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 08.12.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp sonuçları 07.03.1978 tarihinde itirazları inceleme sonuçları ise 24.09.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp sonuçları 26.11.2002 - 25.12.2002 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 03/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.