Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/15950
Karar No: 2021/50
Karar Tarihi: 18.01.2021

Danıştay 10. Daire 2016/15950 Esas 2021/50 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/15950
Karar No : 2021/50

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 09/06/2016 tarih ve E:2015/4995 K:2016/3195 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gürcistan uyruklu davacının, Türk vatandaşı ile yapmış olduğu evlilik dolayısıyla tarafına verilen ikamet tezkeresi süresinin uzatılması istemiyle yaptığı başvurunun kabul edilmeyerek sınır dışı edilmesine yönelik işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla, Danıştay Onuncu Dairesinin 10/12/2014 tarih ve E:2010/9456, K:2014/7581 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle, evlilik ilişkisinin geçersizliğine hükmedilmesinin ancak adli yargı yerince bu konuda verilecek bir karar ile mümkün olduğu, yargı yerlerince verilmiş bir karar olmadıkça idarece, evliliğin formalite (muvazaalı) olduğu konusunda bir değerlendirme yapılarak idari işlem tesisine hukuken olanak bulunmadığı, bu sebeple, davacının kurmuş olduğu aile birliğinin korunması anayasal bir zorunluluk olup, davacının evlendiği tarihten sonra Türkiye'de ikamet etmesine engel teşkil edebilecek nedenler ortaya konulmadıkça ikamet tezkere süresi uzatılmayarak sınır dışı edilmesine karar verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve temyiz isteminin reddi ile kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR_DÜZELTME
TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, düzeltilmesi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle karar düzeltme talebinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesi'nin 09/06/2016 tarih ve E:2015/4995 K:2016/3195 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
10/11/2003 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen Gürcistan vatandaşı davacıya, bu evliliği dolayısıyla ikamet izni verilmiştir. Davacının ikamet tezkeresinin uzatılması istemli 24/11/2006 tarihli başvurusunun ardından davalı idarece söz konusu evliliğe yönelik tahkikat yapılmıştır. Bu tahkikat sonucunda ise anılan evliliğinin formalite evlilik olduğu tespit edildiğinden bahisle davacının ikamet tezkere süresi uzatılmayarak sınır dışı edilmesine karar verilmiş, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan ve 6458 sayılı Kanun ile 04/04/2014 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılan (Mülga) 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un,
"İkamet tezkeresinin reddolunacağı haller" başlıklı 7. maddesinde,
"A) Sırf iş tutmak için gelecek sanat ve meslek erbabı olup da tutacağı iş, kanunlar gereğince Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan,
B) Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya faaliyette bulunan,
C) Türkiye'de kalmak istediği müddet zarfında yaşamak için maddi imkanları meşru bir şekilde temin edemiyeceği sabit olan,
D) Türkiye'ye girmesi memnu olup da her nasılsa girmiş bulunan,
E) Türkiye'de oturduğu müddetçe huzur ve asayişi ihlal eden,
Yabancılara ikamet tezkeresi verilmez" hükmüne yer verilmiştir.
"Muzır şahıslar" başlıklı 19. maddesinde ise İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancıların verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye'den çıkmağa davet olunacağı, bu müddetin sonunda Türkiye'yi terketmiyenlerin sınır dışı edilebileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen kurallara göre, idarenin Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya Türkiye'de kalması idari icaplara aykırı sayılan yabancılara ikamet izni vermeme, izin süresini kısaltma ve sınır dışı etme yönünde işlem tesis edebileceği açıktır.
Uyuşmazlık konusu işlem evliliğin anlaşmalı olduğu gerekçesiyle tesis edilmiş ve İdare Mahkemesince, evliliğin geçersizliğine idarece karar verilemeyeceği ve davacının Türkiye'de ikamet etmesine engel teşkil edebilecek nitelikte idarece yapılmış somut bir tespit bulunmadığı gerekçeleriyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Evliliğin muvazaalı olup olmadığının saptanmasının adli yargı yerlerine ait olduğunda tartışma bulunmamakla birlikte, İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptalinde bu hususu gerekçe olarak göstermiş olması, maddi olaya 5683 sayılı Kanun'un yukarıda anılan 7. ve 19. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.
Öte yandan dosya içerisinde yer alan davacının evliliğine yönelik olarak yapılan tahkikat sonucu düzenlenen 19/09/2006 tarihli tutanakta; davacının beyan etmiş olduğu adreste kapıyı açan kimsenin olmaması üzerine komşusu ve ayrıca ev sahibi olan F.Y. isimli kişiyle yapılan görüşmede, bu kişi tarafından, dairesini davacı ile kızına kiraladığı, kiralama esnasında davacının, damadı olan bir şahsın da eve gelebileceğini belirttiği, davacının eşini hiç görmediği ve taksici olması nedeniyle bu civarda oturanların çoğunu tanıdığı halde davacının eşini tanımadığı, davacıyı bekar olarak bildiğinin beyan edildiği; 31/01/2008 tarihli tutanakta; davacının beyan etmiş olduğu adres ve çevresinde yapılan araştırmada, davacı ile eşini tanıyan herhangi birinin bulunmaması üzerine muhtarlık kayıtlarına bakıldığında, davacı ve eşinin bu adrese nakillerini 7-8 ay önce aldıklarının tespit edildiği, bina yöneticisi F.Y. isimli kişi ile yapılan görüşmede ise bu kişi tarafından, şahısların 6-7 ay önce taşındıkları ve davacıyı bir veya iki defa gördüğü, bir diğer komşusu Y.A. isimli kişinin beyanında ise davacıyı 2,5 aydır tanıdığı ve komşuluk münasebetinin bulunduğunun beyan edildiği; davacının eşi ile birlikte söz konusu ikamete gidilerek yapılan tahkikatta ise davacının eşinin evin tuvalet ve yatak odası gibi bölümlerini bulmakta zorlandığının tespit edildiği; 11/03/2008 tarihli tutanakta; davacı ile yapılan görüşmede, eşinin lokanta işletmeciliği yaptığı, eşinin anne ve babası ile telefonda dahi hiç görüşmediği, eşinin iş yerinin uzak olması sebebiyle haftada bir veya iki defa eve geldiği, evlerinin kira olduğu, ev sahibinin eşini tanımadığı, ev sahibi ile kendisinin muhatap olduğunun beyan edildiği; 01/04/2008 tarihli tutanakta; davacının eşiyle çalışmış olduğu iş yerinde yapılan görüşmede ise, bu kişi tarafından, iş yerinde yatılı kaldığı, haftada bir veya iki defa eve gidebildiği, eşi ile sağlıklı bir aile birlikteliğinin olmadığının beyan edildiği, ayrıca davacının kimlik bilgilerine ilişkin sorulan sorulara cevap veremediği, ikamet ettiği mahalle, apartman isimleri ile kapı numarasını bilemediğinin tespit edildiği; 11/11/2008 tarihli bir başka tutanakta ise; davacının ikamet ettiği apartman dairesine ilişkin kira kontratının incelendiği, kiralayanın M.B. isimli kişi olduğunun görevlilerce tespit edildiği, davacıya bu durumun sorulması üzerine, davacı tarafından, bu kişinin eşinin patronu olduğu ancak kirayı eşinin ödediğinin beyan edildiği, bir başka tarihte davacının eşiyle yapılan görüşmede ise patronunun N.Ş. isimli kişi olduğunun beyan edildiği hususlarına yer verildiği görülmektedir.
Bu durumda; Türk vatandaşı ile evliliği dolayısıyla tarafına verilen ikamet tezkeresinin uzatılması istemiyle başvuruda bulunmasına rağmen yukarıda yer verilen tespitler uyarınca ikamet izninin veriliş amacına aykırı olacak şekilde Türk vatandaşı eşi ile evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadığı anlaşılan davacı hakkında (Mülga) 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un 7. maddesi ve 19. maddesinde yer alan düzenlemelere uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen nedenle; dava konusu işlemi iptal eden idare mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 18/01/2021 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyizen verilen karar üzerine yapılacak işlem" başlıklı 50. maddesinin 4. fıkrasında yer alan, "Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır." hükmü gereğince; Dairenin bozma kararına uyulmak suretiyle verilen Mahkeme kararının onanmasına ilişkin Daire kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle davalı idarenin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi gerekirken; aksi yönde oluşan Daire kararına katılmıyorum.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi