16. Hukuk Dairesi 2020/110 E. , 2020/388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1965 yılında kesinleşen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı ..., çekişmeli taşınmazın TMK’nın 713/6. maddesi uyarınca adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından ve katılma yoluyla da davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazda zeytin ağaçlarının dağınık olarak yer aldığı, daha çok hayvan otlatılmak suretiyle tasarruf edildiği ve bu nedenle taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle tesciline ilişkin koşulların davacı yararına oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler, çekişmeli taşınmazın davacı tarafından 25 yıl kadar önce ... isimli şahıstan satın alındıktan sonra hayvan otlatmanın yanında zeytin ağacı yetiştirilmek suretiyle tasarruf edildiği; bir kısım tanık beyanlarında, davacının taşınmazın doğu sınırında 50 adet zeytin ağacı yetiştirdiği ve bir kısım tanık beyanında ise, sadece 2-3 zeytin ağacı yetiştirdiği beyan edildiği halde, yerel bilirkişi ve tanıkların söz konusu beyanları arasındaki çelişki giderilmediği gibi, dosya arasında yer alan teknik bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazda eski yıllarda deliceye aşılanmış çok sayıda bakımlı 40-50 yaşlarında verimli zeytin ağaçları ile melengiçlere aşılanmış antepfıstığı ağaçları mevcut olduğu belirtilmiş olmasına rağmen bu ağaçların yerleri krokide gösterilmemiş ve ağaçların kaç adet oldukları ve aşı yaşları da belirtilmemiştir. Ayrıca, mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında neden tespit harici bırakıldığı, çekişmeli bölümün kadastro tespit günü itibariyle niteliğinin ne olduğu ve hangi tarihte imar planı sınırları içine alındığı açıklığa kavuşturulmamış, Medenî Kanun"un 713/6. maddesi uyarınca çekişmeli taşınmaz bölümünün davalı ... adına tescili istendiği halde, bu talep hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri gereğince büyükşehir belediye başkanlıkları, tescil davalarında ilgili kamu tüzel kişiliği olarak yasal hasım konumuna getirildiklerinden, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı"nı davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti sırasında neden tespit harici bırakıldığı, kadastro tespit günü itibariyle belirlenen niteliğinin ne olduğu ile çekişmeli taşınmazın hangi tarihte imar planı sınırları içine alındığı ilgili kurumlardan sorulup kesin olarak belirlenebilir ise bu tarihten, yoksa dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait tüm hava fotoğrafları da dosya içine getirtilmeli ve bundan sonra yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kadastro tespit günü itibariyle hangi nitelikte bulunduğu, imar ve ihyaya konu olmuş ise buna ilişkin faaliyetlerin ne zaman başlayıp ne zaman tamamlandığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresinin ne olduğu gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli bölümün güncel tarımsal niteliği ile bu bölümün ne zaman imar ve ihya edilmiş sayılabileceği, sonrasında bu bölüm üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi, önceki raporda var olduğu belirtilen zeytin ve antepfıstığı ağaçlarının aşı yaşlarının ne olduğu hususlarında bilimsel esaslara ve maddi verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, kazanma evresini de kapsayacak şekilde ve üç ayrı dönemde bindirmeli olarak çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik aletlerle inceleme yapılarak, çekişmeli taşınmazın imar-ihya öncesindeki niteliğinin ne olduğu, imar-ihyaya hangi tarihte başlandığı ve ne zaman tamamlandığı, imar-ihyanın bitirilişinden itibaren tarımsal amaçlı zilyetliğin hangi dönemde sürdürüldüğünü bildirir, harita çizim programı vasıtasıyla ölçekleri eşitlenmiş taşınmaz sınırlarının hava fotoğrafları üzerine aktarıldığı ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisinden, yapılacak keşif ve uygulamayı izleyip denetlemeye olanak verir, taşınmaz bölümü üzerinde bulunduğu belirtilen zeytin ve antepfıstığı ağaçlarının konumlarının gösterildiği, yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilmiş sınırların işaretlendiği ve kadastro paftası ile bölgeye ait imar planını çakıştırmalı şekilde gösteren ayrıntılı rapor ve kroki alınmalı ve TMK"nın 713/4-5. maddeleri gereğince yasal ilanlar yaptırılarak itiraz süresi beklenmeli ve 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesinde yer alan miktar sınırlamaları da dikkate alınmak ve sadece hayvan otlatmak şeklindeki kullanımın ekonomik yarar sağlayan nitelikte zilyetlik sayılamayacağı da göz önünde tutulmak suretiyle iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmeli, Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, kabulü göre Medeni Kanun"un 713/6. maddesi gereğince çekişmeli taşınmaz bölümünün Hazine adına tescili istenildiği halde, bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmiş olması da isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.