Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5585
Karar No: 2012/6365

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5585 Esas 2012/6365 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/5585 E.  ,  2012/6365 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ve müşterekleri ile ... dahili davalılar ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.06.2011 gün ve 101/67 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacılar vekili, dava konusu 114 ada 1 ve 2, 115 ada 1 ve 2, 132 ada 7, 154 ada 14 ve 15 ile 101 ada 48 sayılı parsellerin tarafların ortak kök miras bırakanı ..."den intikal ettiğini, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı halde kadastro sırasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak, davacıların miras payları oranında uyuşmazlık konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., uyuşmazlık konusu 132 ada 7, 154 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların kadastro öncesinde tapuda babasının babası Mehmet Toker adına kayıtlı iken kendisinden tapuda satış yoluyla devraldığını, 114 ada 2 sayılı parseli tapuda resmi memur huzurunda Köy Tüzel Kişiliğinden satın aldığını, 114 ada 1, 115 ada 1 ve 2 sayılı parsellerin öncesinde bir bütün olduğunu ve harici satış sözleşmesiyle 08.11.1997 tarihinde dava dışı ..."dan satın aldığını, 101 ada 48 parsel sayılı taşınmazın kök miras bırakan ... ile ilgisinin bulunmadığını, anılan parsel hakkında Orman İdaresinin açtığı davanın lehlerine sonuçlandığını, kadastro sırasında davacıların yakın miras bırakanı anneleri adına kök muristen kalan miras hakkına istinaden bir kısım taşınmazların tespit ve tescil edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Yargılama sırasında, dava konusu 101 ada 48 parsel sayılı taşınmazda davalı dışındaki diğer kayıt malikleri, davalı olarak davaya dahil edilmişlerdir. Dahili davalılar..., ... ve ..., uyuşmazlık konusu taşınmazın kök miras bırakan ..."den yakın miras bırakanlarına, onlardan da kendilerine intikal ettiğini açıklayarak davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmazların tarafların kök miras bırakanı ..."den intikal ettiği, mirasçıları arasında taksim yapılmadığı, davacıların taşınmazlarda miras payları oranında mülkiyet haklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 114 ada 1 ve 2, 115 ada 1 ve 2, 132 ada 7, 154 ada 14 ve 15 ile 101 ada 48 parsel sayılı davalı ve dahili davalılara ait taşınmazların herbirinin 48 hisse olarak kabulü ile, 12/48 davacı ... Nevzat Sayan"a, 4/48 davacı ..."a, 4/48 davacı ..."a ve 4/48 davacı ..."ya ait hisse oranında davalı ve dahili davalılara ait tapu kaydının iptali ile belirtilen oranlarda davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 101 ada 48 parsel sayılı taşınmaz bakımından;
    Uyuşmazlık konusu taşınmaza ait kadastro tutanağının ve tapu kaydının incelenmesinde; taşınmazın, 28.06.2000 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında belgesizden, davalı ve dahili davalıların yakın miras bırakanı ... adına tespitinin yapıldığı, tutanağa itiraz edilmesi üzerine yapılan yargılama sonunda hükmen 13.07.2005 tarihinde paylı mülkiyet şeklinde davalı ve dahili davalılar adına ¼ paylı olarak tapuya tescil edildiği görülmüştür.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere, taşınmazın taraflara kök miras bırakanları ..."den miras yoluyla intikal ettiğine, ..."in mirasçıları arasında yöntemine uygun biçimde taksim yapılmadığına ve terekesinin elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğuna, taşınmazdaki davalı ..."in payı bakımından davacıların miras payları oranında iptal ve tescile hükmedildiğine göre, davalı ..."in yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün uyuşmazlık konusu 101 ada 48 sayılı parselde davalı ..."in payına yönelik bölümünün ONANMASINA,
    Hükmün, dahili davalılara yönelik bölümü bakımından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, mülkiyetin aktarılmasına yönelik tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, davanın tapu sicilinde malik olarak gözüken gerçek kişi ya da tüzel kişiler aleyhine, gerçek kişilerin ölmesi durumunda ise yasal mirasçılarına yöneltilmesi gerekmektedir. Ne var ki; eldeki dava, uyuşmazlık konusu taşınmaz dava tarihi itibari ile tapuda paylı mülkiyet hükümlerine göre kayıtlı iken, kayıt maliklerinden sadece davalı ..."e yöneltilerek açılmıştır. Bu yolda açılmış bulunan davanın diğer kayıt maliklerine yöneltilmek suretiyle yürütülmesi olanaklı bulunmadığı gibi ıslah yolu ile de kayıt maliklerinin davaya dahil edilerek davaya devam edilmesi mümkün değildir. Bu husus kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, her zaman kendiliğinden değerlendirilir. Bu kapsamda anılan taşınmazda diğer kayıt maliklerinin davaya davalı olarak dahil edilerek, hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, dahili davalılar ..., ... ve ... bakımından yöntemine uygun biçimde açılmış bir dava bulunmadığından, mahkemece, anılan dahili davalılar hakkında yargılama yapılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Dava konusu 114 ada 2, 132 ada 7, 154 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar bakımından;
    Anılan taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının ve tapu kayıtlarının incelenmesinde,
    1-Uyuşmazlık konusu 132 ada 7 parsel sayılı taşınmazın, 07.03.2000 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 07.01.1992 tarih ve 2 sıra numaralı tapu ve revizyon kayıtları uygulanarak davalı ... adına tespitinin yapıldığı, tutanağın itirazsız olarak kesinleşmesiyle 31.10.2000 tarihinde tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.
    Taşınmaza revizyon gören 28.07.1950 tarih ve 20 sıra numaralı tapu kaydı, tarafların kök miras bırakanı ... adına kayıtlı iken, 05.03.1966 tarih ve 20 sayılı tapu
    kaydıyla davalının yakın miras bırakanı babasının babası Mehmet Toker"e bağış suretiyle devredildiği, anılan şahıs tarafından da 07.01.1992 tarih ve 2 sıra numaralı tapu kaydı ile davalıya satış yoluyla temlik edildiği tespit edilmiştir.
    2-Nizalı 154 ada 14 sayılı parselin, 07.03.2000 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 07.01.1992 tarih ve 1 sıra numaralı tapu ve revizyon kayıtları uygulanarak davalı ... adına tespitinin yapıldığı, tutanağın itirazsız olarak kesinleşmesiyle 31.10.2000 tarihinde tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.
    Taşınmaza revizyon gören 28.07.1950 tarih ve 19 sıra numaralı tapu kaydı, tarafların kök miras bırakanı ... adına kayıtlı iken, 27.11.1965 tarih ve 15 sayılı tapu kaydıyla davalının yakın miras bırakanı babasının babası Mehmet Toker"e bağış suretiyle devredildiği, anılan şahıs tarafından da 07.01.1992 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydı ile davalıya satış yoluyla temlik edildiği tespit edilmiştir.
    3-Uyuşmazlık konusu 154 ada 15 sayılı parselin, 07.03.2000 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 07.01.1992 tarih ve 3 sıra numaralı tapu ve revizyon kayıtları uygulanarak davalı ... adına tespitinin yapıldığı, tutanağın itirazsız olarak kesinleşmesiyle 31.10.2000 tarihinde tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.
    Taşınmaza revizyon gören 28.07.1950 tarih ve 18 sıra numaralı tapu kaydı, tarafların kök miras bırakanı ... adına kayıtlı iken, 05.03.1966 tarih ve 21 sayılı tapu kaydıyla davalının yakın miras bırakanı babasının babası Mehmet Toker"e bağış suretiyle devredildiği, anılan şahıs tarafından da 07.01.1992 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı ile davalıya satış yoluyla temlik edildiği tespit edilmiştir.
    4-Uyuşmazlık konusu 114 ada 2 sayılı taşınmazın, 28.02.2000 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında belgesizden, kapanmış (terk edilmiş) yol niteliğiyle dava dışı Çavuşderesi Köyü Tüzel Kişiliği adına tespitinin yapıldığı, tutanağın itirazsız olarak kesinleşmesiyle 31.10.2000 tarihinde tapuya tescil edildiği, anılan Köy Tüzel Kişiliği tarafından tapu memuru huzurunda 09.08.2002 tarihinde satış suretiyle davalı ..."e devredildiği görülmüştür.
    Yukarıda açıklandığı üzere, uyuşmazlık konusu 132 ada 7, 154 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar öncesinde tarafların kök miras bırakanı ... adına tapuya kayıtlı iken, tapuda resmi memur huzurunda davalının yakın miras bırakanı babasının babası ..."e bağış yoluyla devredildiği, onun tarafından da davalıya yine tapuda satış yoluyla temlik edildiğine göre anılan parsellerin kök miras bırakanın terekesine dahil mal varlığı olmaktan çıktığı, 114 ada 2 sayılı parselin ise kadastro sırasında anılan Köy Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildiği, sonrasında davalı ... tarafından bedeli ödenmek suretiyle tapu memuru huzurunda satış yoluyla devralındığına göre, nizalı taşınmazın tarafların kök miras bırakanı ..."in terekesine dahil bir malvarlığı olmadığının kabulü gerekir. Bu nedenle, anılan taşınmazlar bakımından yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına değer verilerek yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Dava konusu 114 ada 1, 115 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar bakımından;
    Mahkemece uyuşmazlık konusu taşınmazlar hakkında yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli bulunmamaktadır. Şöyle ki, anılan parseller 2000 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında vergi kayıtları ve harici satış sözleşmeleri uygulanarak davalı ... adına tespit edilmiş, tutanakların itirazsız olarak 31.10.2000 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kayıtları oluşmuştur. Davalılar taşınmazların kök miras bırakan ..."den miras yoluylaintikal ettiğini iddia etmiş, davalı ise taşınmazların öncesinde bir bütün olduğunu ve 08.11.1997 tarihli harici satış sözleşmesiyle dava dışı ..."dan satış yoluyla devraldığını savunmuştur. Keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazların öncesinde tarafların kök miras bırakanına ait olduğunu açıklamışlar, mahkemece davalının dayandığı harici sözleşme 114 ada 1 sayılı parsel bakımından uygulanmış, yerel bilirkişi sözleşmenin sınırlarının anılan parsele uymadığını açıklamıştır. Ne var ki, harici sözleşmelerin sınırları 114 ada 1, 115 ada 1 ve 2 sayılı taşınmazlara bir bütün halinde uygulanmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. maddesine göre, herkes meşru vasıta ve yollarla mahkemelerde iddia ve savunma hakkına sahiptir. Yine TMK.nun 6. maddesine göre, iddia eden iddiasını ispatla mükelleftir. Davalı vekili, 14.09.2010 tarihli yargılama oturumunda bu hususun araştırılmasını istemiş, ancak yeniden keşif yapılarak harici sözleşmenin (ve bu sözleşmeye dayanak sözleşmenin) anılan parselleri bir bütün halinde kapsayıp kapsamadığı araştırılmadan hüküm kurulmuştur. Bu durum usul ve yasaya aykırıdır.
    Hal böyle olunca mahkemece; yeniden keşif yapılarak, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243 ve 244. maddeleri uyarınca davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, aynı Kanunun 259. maddesi uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması, uyuşmazlık konusu 114 ada 1, 115 ada 1 ve 2 sayılı taşınmazların kadastro öncesinde bir bütün halinde olup olmadığının ve mesnedi olan sözleşmeler ile birlikte davalının dayandığı harici satış sözleşmesinin anılan parselleri kapsayıp kapsamadığının yerel bilirkişi ve tanıklara sorulup denetime olanak verecek şekilde belirlenmesi, beyanları arasında aykırılık çıktığı takdirde aynı Kanunun 261/1. maddesi hükmü gözönünde tutularak çelişkinin giderilmesine çalışılması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması doğru olmamıştır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."in temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün, dava konusu 114 ada 1 ve 2, 115 ada 1 ve 2, 132 ada 7, 154 ada 14 ve 15 sayılı parseller ile uyuşmazlık konusu 101 ada 48 sayılı parselde dahili davalılar Fatma Gerede, ... ve ..."in paylarına yönelik bölümlerinin 6100 sayılı HMK.nun Geçici madde 3’ün yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve istek halinde 1.494,75 TL"nin temyiz eden davalıya iadesine 26.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi