22. Hukuk Dairesi 2015/13881 E. , 2016/16718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, eşit işlem borcuna aykırılıktan doğan ücret farkı alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.06.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili ... ........ geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin davalıya ait işyerinde kayden alt işveren işçisi olarak çalıştığını, asıl işveren-alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, müvekkiline, davalının kendi işçisine ödediği aylık ücret miktarından daha düşük tutarda ücret ödendiğini, ikramiye, prim ve benzeri sosyal yardımların ise ödenmediğini ileri sürerek, işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde, asıl işveren-alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olması sebebiyle, davacıya ödenmesi gereken aylık ücret miktarının davalı bünyesinde çalışan emsal işçiye ödenen miktar olması gerektiği ve davalının kendi işçilerine sağladığı haklardan davacının da yararlanması gerektiği ileri sürülmektedir.
Dosya kapsamına göre, asıl işveren-alt işveren arasındaki ilişkisinin muvazaaya dayandığı sabittir. Bu halde, uyuşmazlığa konu çalışma süresinde, davalı bünyesinde davacının emsali konumunda çalışan işçinin bulunması halinde, emsal işçiye ödenen aylık ücret miktarının, davacıya da ödenmesi gerektiği açıktır. Ne var ki, somut olayda, davacı, davalıya ait işyerinde geri kazandırma bölümünde çalışmıştır. Dairemizce temyiz incelemesi yapılan emsal dava dosyaları (........ İş Mahkemesinin 2013/267, 268, 269, 270, 271, 354 esas sayılı dava dosyaları) içerikleri de nazara alınarak yapılan değerlendirme neticesinde, uyuşmazlığa konu çalışma süresinde, geri kazandırma bölümünde davalı bünyesinde çalışan işçi bulunmadığı anlaşılmaktadır. İşyerinde, davalı bünyesinde istihdam edilen işçiler üretim bölümünde çalışmaktadır. Üretim bölümünde çalışan işçiler ise, davacının emsali konumunda değildir. Anılan sebeple, davacının çalıştığı dönemde, davalı bünyesinde çalışan emsal işçi bulunmamasına göre, davacının fark aylık ücret talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Uyuşmazlığa konu dönemde, davalı bünyesinde istihdam edilen emsal işçi bulunmamakta ise de, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olması ve davalı işverenin eşit davranma yükümlülüğünün bulunması karşısında, davalının kendi bünyesinde istihdam ettiği çalışanlarına sağladığı, ikramiye, sosyal yardım ödemesi ve benzeri haklardan davacının yararlanması gerektiği kabul edilmelidir. Bu halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ikramiye ve sosyal yardım ödemelerinden davacının yararlanması gerektiğinin kabul edilmesi yerinde ise de, hesaplamalarda davacıya fiilen ödenen aylık ücret miktarının esas alınması gereklidir. Bu yön nazara alınarak söz konusu alacaklar yeniden hesaplanmalıdır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaya dahil edilen vardiya primi ödemesine ilişkin olarak ise, söz konusu ödemenin mahiyeti ve hangi şartlar çerçevesinde yapıldığı hususları hakkında bilgi ve belge dosya içeriğinde bulunmamaktadır. Anılan sebeple, bahsi geçen hususlar araştırılmalı ve davacının bu ödemeye hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa miktarı yeniden değerlendirilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.