12. Ceza Dairesi 2014/12696 E. , 2015/6469 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1-Suça sürüklenen çocuk ..."ın beraatine
2-Sanık ..."in 2863 sayılı Kanunun 67/1, 5237 sayılıTCK"nın 62, 50/1-a, 52/2 maddeleri uyarınca mahkumiyetine
sanık ... ve katılan vekili
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan suça sürüklenen çocuğun beraatine, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, suça sürüklenen çocuk ... müdafii, sanık ... ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin değerlendirilmesinde,
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan beraatine hükmedilen suça sürüklenen çocuk ... yönünden temyizde hukuki yararı bulunmayan suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2-Katılan vekilinin suça sürüklenen çocuk ..."ın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince,
2863 sayılı Kanunun 4/1 maddesinde korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarını bulanların bunu en geç üç gün içinde yetkili mercilere bildirmeye mecbur olduklarının düzenlendiği, belirtilen yükümlülüğe aykırı hareketin de aynı Kanunun 67/1 maddesinde yaptırım altına alındığı, soruşturma aşamasında müdafii huzurunda ve yargılama aşamasında alınan savunmasında, olay günü anneannesini ziyarete gittiği sırada, suça konu kültür varlığını yol kenarında bulduğunu beyan eden suça sürüklenen çocuğun, anılan savunmasına itibar edilmemesini gerektirecek kesin ve somut deliller bulunmadığı, dolayısıyla yakalama tarihi itibariyle üç günlük bildirim süresi dolmadığından “haber verme sorumluluğuna aykırılık” suçunun unsurlarının oluşmadığı, bu itibarla suça sürüklenen çocuğun beraatine ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla,
Yapılan yargılama sonunda, suça sürüklenen çocuğa atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, suça sürüklenen çocuğun cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA
3-Katılan vekili ile sanık ..."in, anılan sanığın mahkumiyetine dair hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde ise,
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suç tarihinde mahkeme kararına istinaden önleme araması yapan jandarma görevlilerinin sanığın sevk ve idaresinde bulunan araçta yaptıkları aramada, aracın bagajında stepne lastiğinin bulunduğu kapalı kısımda tülbente ve poşete sarılmış şekilde belden yukarısı kırılmış olan, tarafsız bilirkişi raporu ile 2863 sayılı Kanun kapsamında taşınır kültür varlığı niteliğini haiz bulunduğu belirlenen heykelin ele geçirildiği, her ne kadar sanık aşamalarda verdiği benzer ifadelerde, olay tarihinde uzaktan akrabası olan suça sürüklenen çocuk ... ile karşılaştığını, yol kenarında bulduğunu söylediği heykelin tarihi eser olabileceğini düşünerek müzeye veya jandarmaya teslim etmek amacıyla kendisinden aldığını, aracının bagaj kısmında stepne lastiğinin bulunduğu kapalı kısıma koyduğunu, jandarmayı görünce aracını durdurup bagajda heykel bulunduğunu bunu teslim etmek istediğini söylediğini, heykeli aracında saklamadığını, jandarmanın heykeli arama sonucunda bulmadığını beyan etmiş ise de, arama işlemini yapan jandarma görevlilerinin, önleme araması yaptıkları sırada sanığın sevk ve idaresinde bulunan aracın kendileri tarafından durdurulduğuna, yine heykeli araçta yaptıkları arama neticesinde bulduklarına, arama işleminden önce sanığın araçta heykel olduğuna dair bir beyanda bulunmadığına, heykelin ele geçirilmesinden sonra “bende heykeli size teslim edecektim” dediğine dair anlatımları, suça konu kültür varlığının aracın bagajında, stepne lastiğinin bulunduğu kapalı kısımda saklanması karşısında, savunmasının cezadan kurtulmaya matuf olduğu ve itibar edilebilir mahiyette bulunmadığı, sanık ... yönünden, 2863 sayılı Kanunun 4/1 maddesinde sözü edilen “bulma” olgusunun gerçekleşmediği ve sanığın eyleminin aynı Kanunun 70/1 maddesinde düzenlenen “kültür varlıklarını bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, hatalı nitelendirme ile “haber verme sorumluluğuna aykırılık” suçundan hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.