MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Suçun işlendiği saat dilimi gözetildiğinde 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinden teşdit uygulanması ile ilgili bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Oluşa göre;
1-Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun teşhis edilip yakalanmasından sonra çaldığı eşyayı sattığı kişiyi belirtmek suretiyle çalınan eşyaların müştekiye iadesini sağladığı, suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki beyanına göre sattığı eşyanın bedelini almadığını belirtmesi ve hakkında soruşturma evresinde tefrik kararı verilen satın alan yetişkin sanık ..."nin dosya içerisinde herhangi bir beyanı bulunmadığının anlaşılması karşısında; ..."nin ifadesinin tefrik edilen dosyadan bu dosyaya eklenmesi ve bu kapsamda satın alan ..."un eşyaların iadesi ile ilgili bir zararı bulunup bulunmadığının tespiti, bulunuyorsa bu zararın suça sürüklenen çocuk tarafından giderilip giderilmediğinin ve satın alan ..."nin zararı bulunmaması halinde müştekiye iadesi sağlanan eşyanın iade zamanının kovuşturma evresinden önce veya sonra olup olmadığının da araştırılarak ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 168/1 veya 168/2 maddelerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılmaması,
2-Suç tarihi öncesinde kesinleşen sabıkası bulunmayan ve müştekinin duruşmadaki beyanlarından zararının da giderildiği anlaşılan dosyada 5271 sayılı CMK"nın 231/6-(b) bendinde yer alan ölçütün, tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yasal ve geçerli olmayan gerekçe ile suça sürüklenen çocuk hakkında "kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesinin zorunlu olduğundan" bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasa"nın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin düşünülmemesi,
4-Suçun işlendiği zaman aralığının CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.