Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3791
Karar No: 2019/6156
Karar Tarihi: 19.06.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3791 Esas 2019/6156 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/3791 E.  ,  2019/6156 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacı ... vekili, davacının 350 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payının maliki olduğunu, paydaşların aralarında taksim yaptıklarını, herkesin kendi payını kullanmaya başladığını, davacının da kendi hissesinin kullanımını 5 yıllığına ve yetişen ürünün 1/3 payı karşılığı davalıya bıraktığını, anlaşmanın sona ermesinden sonra ise davalının davacının kendisine düşen payı bizzat kullanmasını engellediği gibi kiralanmasını da engellediğini, tüm şifahi uyarılara rağmen taşınmazı kullanmaya devam ettiğini, bu nedenle haksız işgalci durumunda olduğunu açıklayarak davalının taşınmaza vaki elatmasının önlenmesi ile taşınmazdan tahliyesine, 2005 yılından işgalin sona erdiği tarihe kadarki dönem için fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 5.000 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, iddia edildiği gibi davalının davacının payına düşen yere müdahale etmediğini, iddiaların yersiz olduğunu, intifadan men koşulunun yerine getirilebilmesi için diğer hissedarlara usulüne uygun bir ihtarname çekilmesi gerektiğini, davacının bu hususta şifahi olarak dahi bir uyarıda bulunmadığını, dava konusu yerde herhangi bir işgal söz konusu olmayıp davacının dava konusu yeri kullanmasına engel herhangi bir durum bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu parselin davacı tarafından ...’ye icar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
    Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 Esas, 2002/114 Karar sayılı ilamı)
    Somut olaya gelince; mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de; bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacı tarafça, davalının taşınmazın kiraya verilmesine de engel olduğu ve taşınmazı kiracıya da kullandırmadığı iddiasında bulunulduğuna göre, davacı kiraya verenin zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince kiralananı kiracısına kullanıma hazır bulundurma yükümlülüğü bulunduğundan, davacının elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açması mümkündür. Dava konusu taşınmazın davacı tarafından kiraya verilmesi dava açmasına engel teşkil etmez. Bu nedenle mahkemece yukarıda belirtilen ilke ve esaslar çerçevesinde Yargıtay uygulamalarına göre inceleme ve araştırma yapılarak işin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile davacının dava konusu taşınmazı ...’ye icara verdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca
    BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
    19.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi