18. Ceza Dairesi 2016/3598 E. , 2016/13671 K.
"İçtihat Metni" Hakaret suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 125/1, 125/3-a.43/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına. ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/06/2010 tarihli ve 2009/1575 esas, 2010/636 sayılı ilâmı tekerrüre esas teşkil ettiğinden cezasının, anılan Kanun"un 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair ... 34. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/06/2013 tarihli ve 2011/3 esas 2013/566 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.11.2014 gün ve 381999 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Sanığın tekerrüre esas alman ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/06/2010 tarihli ve 2009/1575 esas, 2010/636 sayılı kararına konu 1.500,00 yeni Türk Lirası adlî para cezasının, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu 305/1-son maddesi uyarınca kesin olması karşısında, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasında, "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326. maddeleri uygulanır." hükmüne yer verildiği,
14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 23. maddesi ile CMK"nın 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yasa yoluna başvurulamayacağı” şeklinde değişiklik yapılmış ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile de 5320 sayılı Ceza Yargılaması Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya “bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklinde geçici 2. madde eklenmiştir.
5219 sayılı Kanun ile değişik 1412 sayılı CMUK"nın 305/3 maddesinde, “Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler, Temyiz olunamaz.”; aynı kanun maddesinin son fıkrasında ise, "Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. Ancak haklarında 343. madde hükümleri dairesinde Yargıtay"a başvurulabilir." hükümleri yer almaktadır.
İncelenen dosyada, 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınan ilamın, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/06/2010 tarihli ve 2009/1575 esas, 2010/636 karar sayılı kararıyla, sanığa TCK"nın 267/1 maddesi uyarınca hapisten çevrili adli para cezası olarak verilen ve verildiği tarih itibariyle kesin olan 1500 TL adli para cezasına ilişkin olduğu görülmektedir.
Söz konusu mahkumiyetin, hüküm tarihi itibariyle 2.000 TL"yi aşmayan kesin nitelikteki adli para cezasına ilişkin olması nedeniyle, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... ... hakkında, ... 34. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/06/2013 tarihli ve 2011/3 esas 2013/566 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık, hakaret suçundan hüküm kurulurken hapis cezası seçilmesinin nedeninin sanığın mükerrir olması olmayışı gözönüne alınarak, aynı Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; hüküm fıkrasında yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin hükümden ÇIKARILMASINA, karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 20.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.