10. Ceza Dairesi 2020/22401 E. , 2021/6023 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : BAFRA Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1- Uyuşturucu madde ticareti yapma
2- Kenevir ekme
Hükümler : 1- Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet;
sanıklar ...(12/04/2015 tarihli eylemi nedeniyle),... ve ... hakkında,
2- Değişen suç vasfıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet; sanık ... hakkında,
3- Düşme; değişen suç vasfıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanıklar.... (02/06/2015 tarihli eylemi nedeniyle) ve ... hakkında,
3- Kenevir ekme suçundan mahkûmiyet; sanık ... hakkında,
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin süresinden sonra olması nedeniyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 318. ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek ve sanıklar...,...,..., ve ...hakkında da duruşmalı inceleme talebi bulunmadığından duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
A- Sanıklar .... ve... hakkında değişen suç vasfıyla kullanmak için uyuşturu madde bulundurma suçundan verilen düşme kararlarına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıklar müdafilerinin dilekçelerinin hükümlerin gerekçelerine yönelik temyiz itirazı niteliğinde olmamaları nedeniyle, sanıklar müdafilerinin düşme kararlarını temyiz etmede hukuki yararları bulunmadığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca temyiz isteklerinin REDDİNE,
B- Sanıklar ...,..., ve...hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Gerekçeli karar bağlığında; sanık ... yönünden; "04/04/2015 ve 02/06/2015", sanık ... yönünden; "12/04/2015", sanık ... yönünden; "12/04/2015 ve 02/06/2015", Sanık ... yönünden; "14/05/2015" ve sanık ... yönünden; "02/06/2015", olan suç tarihlerinin, sanık ayrımı yapılmadan "12/03/2015 ve 24/03/2015" olarak yazılması mahkemesince düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar ve müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
C- Sanık ... hakkında kenevir ekme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında temel cezanın belirlenmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin 2313 sayılı Kanunun “23/5-2. cümlesi” yerine “25/5-2. cümlesi” olarak yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2- Gerekçeli karar bağlığında; sanık yönünden "09/06/2015" olan suç tarihinin, sanık ayrımı yapılmadan "12/03/2015 ve 24/03/2015" olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Hükmün temel cezanın belirlenmesine ilişkin bölümde bulunan “25/5-2.cümlesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “23/5-2.cümlesi”" ibaresinin eklenmesi,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak belirtilen kısmın çıkarılması ve yerine "Ramazan yönünden; 09/06/2015” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D- Sanık ... hakkında değişen suç vasfıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
I. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suç tarihinden önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değik TCK"nın 191. maddesinin 8. fıkrasında, 188 veya 190. maddelerde tanımlanan suçlardan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun 191. madde kapsamına girdiğinin anlaşılması halinde, sanık hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesi hükme bağlanmış, 191. maddenin 9. fıkrasında ise "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümlerinin uygulanacağı..." belirtilmiştir.
Dolayısıyla sanık hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan dolayı açılan davada, yapılan kovuşturma sonucunda sanığın sabit olan eyleminin "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu oluşturduğunun anlaşılması durumunda, suç vasfındaki değişiklik nedeniyle Mahkemece 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 8. fıkrası uyarınca, "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan hüküm kurulma aşamasına gelindiğinde; öncelikle, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğinden; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının denetim süresi içinde işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde 6545 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 191. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilmiş ve infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
1) Sanık hakkında daha önce, aynı nitelikteki başka bir suç nedeniyle 6545 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı varsa ve yargılama konusu olan suç, bu erteleme kararının ihlali niteliğinde görülüyorsa, Cumhuriyet savcılığına ihbarda bulunulup erteleme kararı verilen suça ilişkin olarak dava açılması sağlanarak, her iki suça ilişkin davaların birleştirilmesi ve delillerin tartışılmasından sonra, aynı Kanunun 191. maddesinin 5. fıkrası da gözetilmek suretiyle, suç tarihi itibarıyla, 6545 sayılı Yasa ile değişik TCK"nın 191. maddesi çerçevesinde bir hüküm kurulması,
2) Sanık hakkında daha önce, aynı nitelikteki başka bir suç nedeniyle;
a) 6545 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı yoksa,
b) Ya da 6545 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı varsa ve kovuşturma sonuçlanmış ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmişse,
c) Ya da 6545 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı varsa ve kovuşturması devam ediyorsa, verilecek hüküm inceleme konusu davada verilecek kararı da etkileyeceğinden, her iki suça ilişkin davaların birleştirilmesi ve delillerin tartışılmasından sonra, önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilecek olursa,
Mahkûmiyetle sonuçlanmayan yukarıdaki (b) ve (c) bentlerine giren durumlarda da önceki suç nedeniyle TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı yok hükmünde sayılacağından, sanık hakkında, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesindeki şartlar dikkate alınmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi zorunlu olup, Yasanın amir hükmü olduğu için sanığın önceki hükümlülükleri bu maddenin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğinden, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191 maddesinin 8. fıkrası uyarınca, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 6. fıkrasında belirtilen şartlar aranmaksızın, suç tarihi itibarıyla, 6545 sayılı Yasa ile değişik TCK"nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”, karar verilmesi,
3) Sanık hakkında daha önce, aynı nitelikteki başka bir suç nedeniyle;
a) 6545 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı varsa ve yargılama konusu olan suç, bu erteleme kararının ihlali niteliğinde değilse, ayrıca önceki suçtan mahkûmiyet kararı veya erteleme süresinin olumlu geçirilmesi nedeniyle 6545 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 191. maddesinin 7. fıkrası uyarınca ""kovuşturmaya yer olmadığı"" kararı verilmişse;
b) Ya da 6545 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı varsa ve kovuşturması devam ediyorsa, verilecek hüküm inceleme konusu davada verilecek kararı da etkileyeceğinden, her iki suça ilişkin davaların birleştirilmesi ve delillerin tartışılmasından sonra, önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilecek olursa,
Bu suç doğrudan soruşturulması ve kovuşturulması gereken bir suç olacağından yargılamaya devam edilerek, suç tarihi itibarıyla, 6545 sayılı Yasa ile değişik TCK"nın 191. maddesi çerçevesinde bir hüküm kurulması,
Gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
II. Gerekçeli karar bağlığında; sanık ... yönünden; "02/06/2015" olan suç tarihinin, sanık ayrımı yapılmadan "12/03/2015 ve 24/03/2015" olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 25/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.