11. Ceza Dairesi 2018/7182 E. , 2020/2752 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Sanığa yüklenen "2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçunun 213 sayılı VUK"nin 359/b-1. maddesinde belirtilen cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olduğundan, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun‘un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
II-2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
1-Sanığın 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek, işyerinin kendisinin adına kayıtlı olduğunu, ancak tüm işlerle eşi Atilla Tunçlu"nun ilgilendiğini, ev hanımı olduğunu, işyerinin açılışı haricinde hiçbir belgeye imza atmadığını ifade etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması, bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığı belirlenip, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; sanığın savunmasının doğru olup olmadığının tespiti bakımından, faturaları kullanan şirket yetkilileri ile sanığın eşi Atilla Tunçlu"nun tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı ve Atilla Tunçlu"yu tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, gerektiğinde temin edilmesi halinde faturalarda yer alan rakam, yazı ve imzaların sanığa ve eşi Atilla Tunçlu"ya ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, toplanan tüm deliller değerlendirilip sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 4369 sayılı Kanun ile değişik 359/b-1. maddesinde “onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası“ olarak belirlenen cezaların, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/b. maddesi ile “üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasına“ çıkarılması karşısında; sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihi olarak kabul edilen en son düzenlenen fatura tarihi tespit edilmeden sanık hakkında 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/b. maddesi ile ile uygulama yapılmak suretiyle karar verilmesi,
b)5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.