Esas No: 2021/16698
Karar No: 2022/6896
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16698 Esas 2022/6896 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tüketici Mahkemesi'nde görülen bir tazminat davasının temyiz duruşmasında Davacı ve Davalı vekilleri hazır bulunmuştur. Davacı vekili tarafından yapılan temyiz talebi doğrultusunda, önceki kararın bozulmasına karar verilmiş ve yapılan yargılamada davacının talebi kabul edilmiş ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali istemi reddedilmiştir. Ancak, mahkeme değer kaybına ilişkin itirazın iptali taleplerini kabul etmemiş ve bu yanılgılı değerlendirme nedeniyle kararın tekrar bozulmasına karar vermiştir. 6502 Sayılı Tüketici'nin Korunması Hakkında Kanun'un 73/2. maddesi gereğince davacıdan harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK Madde 179/2
- TCK Madde 270/1
- 6502 Sayılı Tüketici'nin Korunması Hakkında Kanun'un 73/2. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı vekili tarafından talep edilmiş, davalı vekilince duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01/03/2022 Salı günü davacı vekili Av. ..... ile davalı vekili Av. .....geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Dairemizin 24/09/2018 gün ve 2018/3425 E - 2018/8093 K sayılı ilamında; “Somut olayda, soruşturma aşamasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre kaza sonrası sürücünün kaza mahallini terk ettiği, kaza sonrası hastanede bulunan ......'in aracı önce kullanmadığını sonra kullandığını söylediği sabittir. Dava dışı ..... hakkında TCK madde 179/2 ve .....hakkında TCK madde 270/1 kapsamındaki suçlardan soruşturma başlatılarak Konya 8.Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmış, yapılan kovuşturma sonucu her iki şahıs hakkında beraat kararı verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf sürücünün kimliği konusunda çelişkili beyanlarda bulunulması nedeniyle davacı şirketin ihbar yükümlülüğünü ihlal edip etmediği noktasındadır. Konya 8.Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2013/893-2014/356 E.K. sayılı karar gerekçesinde kaza sırasında araç sürücüsünün .....olduğu kabul edilmiştir. Hukuk hakimi ceza davası sonucu kesinleşen maddi vakıa ile bağlıdır. Dosya içeriğinde davacının, sigortacısı davalıya başvuru dilekçesi bulunmuyorsa da davalının başvuru cevabına göre davacı tarafından sürücü olarak ...'in bildirildiği anlaşılmıştır. Ceza dosyasında kesinleşen maddi vakıa ile davacının ihbar bildirimi birbirini teyit ettiğinden davalı tarafından davacının ihbar yükümlülüğünü ihlal ettiği kanıtlanamamış ve ispat yükü yer değiştirmemiştir. Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında davanın kabulüne, davalının Konya 6. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3626 esas sayılı takip dosyasına bildirdiği itirazın iptaline, takibin aynen devamına, Alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı isteğinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar ve değer kaybı tazminatına yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, kaza nedeniyle sigortalı araçta meydana gelen hasar bedeli ile birlikte, araçta oluşan değer kaybının da davalı sigortacıdan tahsili için icra takibi başlatmış, sigorta şirketince icra dosyasına yapılan itiraz üzerine itirazın iptalini talep etmiştir. Mahkemece, bozma sonrası kurulan hükümde davalının Konya 6. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3626 esas sayılı takip dosyasına bildirdiği itirazın iptaline, takibin aynen devamına, karar verilmiştir.
Davalı sigortacı tarafından sigortalı araçta kaza sebebiyle meydana gelen değer kaybı zararı, kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunmamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen poliçe ile de bunun aksine bir düzenleme getirilmemiş; araçtaki değer kaybının teminat kapsamına alınması konusunda bir anlaşmaya varılmamıştır. Bu durum karşısında mahkemece; davacı tarafın değer kaybına ilişkin itirazın iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, 6502 Sayılı Tüketici'nin Korunması Hakkında Kanun'un 73/2.maddesi gereğince davacıdan harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.