18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/32149 Karar No: 2016/13651 Karar Tarihi: 20.06.2016
Hakaret - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/32149 Esas 2016/13651 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığa hakaret ve yaralama suçlamasıyla açılan davada, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından mahkumiyet kararı verildiği belirtilmektedir. Temyiz isteğinin reddedildiği kararda, suçun işlendiği kanıtlarla doğrulandığı ve suç tipinin kanunlarda öngörülen şekilde olduğu vurgulanmaktadır. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1-(c) maddesi uyarınca belirtilen hak yoksunluğuna ilişkin hükümde yapılan yanlışlık nedeniyle hükmün düzeltilerek onaylanması gerektiği belirtilmektedir. Kanun maddesinde belirtilen hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca, TCK'nın 125/4. maddesine göre hakaret suçunun aleni yer olan sokakta işlenmesi nedeniyle uygulanması gereken hüküm gözetilmediği belirtilse de, bu durumun aleyhe bir temyiz olmadığından bozma sebebi yapılamayacağı ifade edilmektedir.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Sanığa yükletilen hakaret ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Hakaret suçunun aleni yer olan sokakta işlendiğinin anlaşılması karşısında TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılamayacağı, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, 1- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, 2- 5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3 fıkrası hükmünün gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasına “5237 sayılı TCK"nın 53/1(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olamak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması” ibaresinin eklenmesi, “c fıkrasında sayılı haklarda de şartlı tahliyesine kadar yoksun bırakılmasına” ve “TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına” ilişkin kısımların çıkartılması biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/06/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.