
Esas No: 2019/4638
Karar No: 2020/2750
Karar Tarihi: 05.03.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/4638 Esas 2020/2750 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.12.2011 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ile ... Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı; çekişmeli yerin öncesinde kadastro harici, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yer iken Hazine adına sicil kaydı oluşturulmadan ihdasen ... Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildiğini, sonraki imar uygulaması ile de anılan parselin tamamının kamuda kullanılmak üzere terkin edildiğini, dayanak imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ve böylece sicil kaydının TMK"nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düştüğünü ileri sürerek bu kısmın tapu iptal ve Hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir.
Mahkemece, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen ilk karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 20/12/2012 tarih 2012/15578-15502 E-K sayılı ilamı ile “… Teknik bilirkişilerin çekişme konusu 1456 no"lu parselin kadastro paftasına göre dağlık ve çalılıktan ihdas edildiği bildirildiği halde, tescil bildiriminde (beyannamede) 751 parselin terkinden ihdas edildiğinin belirtildiği, ne var ki, bu hususlardaki çelişkinin giderilmediği, öte yandan; çekişme konusu taşınmazın imar uygulamalarından önceki vasfı, kadastro harici bırakılan bir yer olup olmadığı ve Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı, ayrıca Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmadığı görülmektedir.
Hal böyle olunca; öncelikle 1456 (3007) No"lu parselin tapu kaydı ile ilk tesisinden itibaren geldi tapu kayıtlarının evrak arasına alınması, ondan sonra yukarıda değinilen ilkeler ve yasal düzenlemeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların bu konuda gösterdikleri tüm delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir...." şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... Belediyesi vekili ile davalı ... Belediyesi vekili temyiz etmişlerdir.
20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik talebin dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... Belediyesi vekili ile davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.