Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/27253 Esas 2016/13643 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/27253
Karar No: 2016/13643
Karar Tarihi: 20.06.2016

Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/27253 Esas 2016/13643 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan hüküm vermiştir. Ancak, mahkeme kararının gerekçeli olmaması ve hükümdeki cezanın paraya çevrilmesi gibi nedenlerden dolayı temyiz edilmiştir. Yargıtay, mahkeme kararının yetersizliği nedeniyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Mahkemelerin hükümlerinin gerekçeli olması gerektiği ve CMK'nın 231/11 maddesi gereği denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanıklar hakkında önceki hükümde belirtilen cezanın aynen açıklanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, 5271 sayılı CMK’nın 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK’nın 308/7. maddeleri, CMK'nın 231/11. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 326. maddesi.
18. Ceza Dairesi         2015/27253 E.  ,  2016/13643 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasa"sının 141, 5271 sayılı CMK’nın 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK’nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilinin ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği, hükmün CMK’nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin CMUK’nın 308/7. maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği gözetilmeden, önceki hükme atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
    2- CMK"nın 231/11. maddesinde yer alan, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabilir” şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, açıklanması geri bırakılan hükümdeki hapis cezasının paraya çevrilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ..."un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, ile tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/ son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/06/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.