21. Hukuk Dairesi 2013/17742 E. , 2014/6555 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/07/2013
NUMARASI : 2013/221-2013/869
Davacı, prim kesintisini takip eden aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitiyle 6111 sayılı yasadan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi S. T. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının ilk prim kesintisini takip eden aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 sayılı Yasadan yararlandırılması istemine ilişkindir.
Dairemizin, 25/12/2012 tarih, 2012/21624 Esas, 2012/24600 Karar sayılı bozma kararı üzerine, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01/05/1996-31/12.2012 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı Yasadan faydalanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmiştir.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda, davacının 01/10/2008 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil kaydının bulunduğu, teslim ettiği ürün bedellerinden ilk prim kesintisinin 1996/3. ayda yapıldığı, bunu takip eden 1997,1998,2000,2001 ve 2002 yıllarında prim kesintisi yapıldığı anlaşılmasına rağmen, bu tarihten sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılmadan, bunlara ilişkin belgeler getirtilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının 2002 yılından sonra ürün teslimi veya prim kesintisi bulunup bulunmadığını araştırarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bu tarihten sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunmaması halinde davacının 01/05/1996-31/12/2002 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermek, bulunması halinde ise, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.