10. Ceza Dairesi 2020/12191 E. , 2021/6019 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : BURSA Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : a) Mahkumiyet; ...’nin 16.05.2018 tarih, 2017/154 esas ve 2018/174 karar sayılı ilam
b) Düzeltilerek İstinaf Başvurularının Esastan Reddi; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 18.04.2019arih,
2018/2193 esas ve 2019/728 karar sayılı ilam
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Suç tarihinde sanıklar ... ve ...’ın 18 yaşından küçük olduğu, yargılama süresince de sanık ...’in 18 yaşını doldurmadığı anlaşılmaktadır. Yaşı küçük sanıkların 18 yaşını doldurmadığı sürece tüm oturumların kapalı ve hükmün de kapalı oturumda tefhim olunması yasadan doğan bir zorunluluktur; bu nedenle 5271 sayılı CMK’nın 185. maddesine aykırı olarak 04.07.2017, 06.12.2017, 25.01.2018 ve 05.04.2018 tarihli duruşmaların kapalı yerine açık yapılması suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 185. maddesine aykırı davranılması telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
A) Sanık ... hakkında “ uyuşturucu madde ticareti yapma ” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanık yönünden gerekçeli karar başlığında gözaltı tarihinin yazılmayarak CMK’nın 232/2-d maddesine aykırı davranılması,
2) Suç tarihinde 12-15 yaş aralığında olan sanık hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporunun aldırılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
B) Sanık ... hakkında “ uyuşturucu madde ticareti yapma ” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olan sanık hakkında, 5395 sayılı Kanun"un 35. maddesi uyarınca bireysel özelliklerini ve sosyal çevresini gösteren sosyal inceleme raporu alınmaması ya da alınmama gerekçesinin hükümde gösterilmemesi,
2)Sanık müdafii tarafından sanığın kemik yaşının tespitine ilişkin talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden hüküm kurulması,
3)Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen olay tanığı ...’ten ele geçirilen maddelere ilişkin uzmanlık raporunun aslı veya onaylı sureti dosya içerisine eklenmeden onaysız fotokopi evraka dayalı olarak hüküm kurulması,
4)Yaşı küçük sanık ... hakkında hazırlanan farik ve mümeyyiz raporu sebebiyle Adli Tıp gideri olarak hesaplanan bedelinin yargılama gideri olarak sanığa yükletilmesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
C) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Adli Sicil Kaydı ve UYAP üzerinden yapılan incelemede, sanık hakkında 24.02.2017 tarihli "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçu nedeniyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 01.03.2017 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasında, Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/106 esas ve 2017/286 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 188/3, 188/4, 52, maddeleri uyarınca verilen 15 yıl hapis ve 140,00 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, temyiz edilmekle Yargıtay (kapatılan) 20. Ceza Dairesi’nin 2018/3644 esas sayılı dosyasında hükmün onanarak 28.11.2019 tarihinde kesinleştiği; temyize konu dosyada ise sanığın 17/02/2017 tarihli "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan ötürü, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 09/06/2017 tarihli iddianamesi ile kamu davasının açıldığı anlaşılmakla, her iki dava arasında hukuki kesinti bulunmadığı da gözetilerek, belirtilen davada hükmün kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, adı geçen dosyanın aslı veya onaylı örneği de dosya içine konularak incelenip,eylemlerinin tek suç, iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra zincirleme suç oluşturduğunun kabul edilmesi halinde, ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılması ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunması”, aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Hükümden sonra TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3) Yaşı küçük sanık ... hakkında hazırlanan farik ve mümeyyiz raporu sebebiyle Adli Tıp gideri olarak hesaplanan bedelinin yargılama gideri olarak sanığa yükletilmesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun"un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın ..."ne; kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi"ne gönderilmesine, 24.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.