3. Hukuk Dairesi 2017/2372 E. , 2017/15571 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalı kiracının kira bedellerini ödemediğini, hakkında başlatılan icra takibine taşınmazı tahliye ettiğine dair itiraz ettiğini, taraflar arasında görülen aynı mahkemenin 2010/1824 E. sayılı dosyasında davalının savunmalarına itibar edilmediğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; 2008 sonunda taşınmazı tahliye ettiğini, taşınmazda ... isimli kişinin kiracı olduğunu, bu kişiyle yapılan yazılı sözleşme bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile icra takibinin 89.264 TL asıl alacak ve 18.910 TL işlemiş faiz olarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin 2010 yılı Ekim ayına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında imzalanan 01.10.2005 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar 21.02.2014 tarihinde başlattıkları icra takibi ile 2010 yılı Ekim ayı bakiyesi 3.514 TL olmak üzere 2012 yılı Kasım ayı dahil ödenemeyen kira bedelleri olmak üzere toplam 119.918 TL kira alacağının tahsilini istemiştir.
Taraflar arasında görülen aynı mahkemenin 2010/1824 E. Sayılı dosyasının incelenmesinden; davacıların ... İcra Müdürlüğü" nün 2010/8930 E. Sayılı dosyasına yönelik itirazın iptalini istediği, takip dosyası ile 2010 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos ayları 1.395 TL den, Eylül ve Ekim ayları için 3.720 TL den olmak üzere toplam 11.625 TL
alacağın istendiği, mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin 10.320 TL olarak devamına karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine 27.01.2014 tarihinde onandığı anlaşılmıştır. İcra dosyasında alacaklı vekilinin 19.03.2014 tarihinde dosya borcunu haricen tahsil ettiğini beyan ettiği ve dosyanın infazen kapatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece SMM bilirkişiden alınan 25.05.2015 tarihli raporda; ödenmeyen kira alacağının 115.128 TL olduğu, aynı bilirkişiden alınan ve hükme esas alınan 18.08.2015 tarihli ek raporda 1.11.2010-14.11.2012 tarihleri arasında ödenmeyen kira alacağının 106.004 TL olduğu, davalı tarafından 16.740 TL ödeme yapıldığı ve bakiye alacağın 89.264 TL olduğu rapor edilmiştir. 11.09.2015 tarihli 2. ek raporda ise 2010 Ekim ayı dahil kira alacağının 93.392 TL olduğu rapor edilmiştir.
Mahkemece 2. ek rapor doğrultusunda karar verilmiş ise de, davacıların daha önce ... İcra Müdürlüğü" nün 2010/8930 E. dosyası ile başlattıkları icra takibinde 2010 Ekim ayı kira bedeli olarak 3.720 TL talep ettiği, alacaklının dosya borcunu haricen tahsil ettiğini beyan ettiği, davaya konu dosyada ise alacaklıların 2010 Ekim bakiyesi olarak 3.514 TL talep etmiş oldukları anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, davalı tarafından yapılan ödemeler ve alacaklıların önceki icra takibinde haricen tahsil ettikleri alacak açıklattırılarak 2010 yılı Ekim ayının mükerrer tahsil edilip edilmediği tereddüte mahal vermeyecek şekilde saptanıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.