Esas No: 2016/18065
Karar No: 2021/301
Karar Tarihi: 18.01.2021
Danıştay 4. Daire 2016/18065 Esas 2021/301 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/18065
Karar No : 2021/301
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, gayrimenkul satışı ile elde ettiği değer artış kazancını beyan etmediğinden bahisle takdir komisyonu kararına istinaden re'sen tarh edilen 2009 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; takdir komisyonunca yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın takdir edilen matrah üzerinden yapılan dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, gayrimenkul satışı ile elde ettiği değer artış kazancını beyan etmediğinden bahisle takdir komisyonu kararına istinaden re'sen tarh edilen 2009 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararı davalı idarece temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde; gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tabi olduğu ve gelirin, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarından oluştuğu, 2. maddesinde ise diğer kazanç ve iratların da gelire giren kazanç ve iratlar arasında bulunduğu belirtilmiş; aynı Kanun'un 80. maddesinde değer artışı kazancının vergiye tabi olduğu, mükerrer 80. maddesinin 6. bendinde, "İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların" değer artış kazancı olduğu; ikinci fıkrasında, bu maddede geçen "elden çıkarma" deyiminin, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade edeceği kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 16/03/2009 tarihinde 28.000,00 TL'ye satın aldığı taşınmazı, bu tarihten itibaren 5 yıllık süre geçmeden 30/09/2009 tarihinde 31.000,00 TL'ye sattığının tespit edilmesi üzerine, bu döneme ilişkin gelir vergisi beyannamesinin yasal süresi içinde verilmemesi nedeniyle 14/10/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, söz konusu taşınmaz tapu kayıtlarında 31.000,00 TL'ye satılmış gibi görünse de alıcı …'in bu taşınmaz için 150.000,00 TL banka kredisi kullandığı ve gerçek satış bedelinin bu tutar olarak kabul edilmesi gerektiği, takdir komisyonunca Kanunun verdiği görev ve yetki çerçevesinde, kredi alıcı ve gayrimenkul alım satım döküm bilgilerine göre, satış tutarından Gelir Vergisi Kanunu'nun 80. ve 81. maddeleri uyarınca gerekli tenzillerin yapılması sonucu 21/01/2015 tarihinde matrah takdir edildiği ve bu matrah üzerinden yapılan cezalı tarhiyatın kaldırılması istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacının davaya konu taşınmazın daha yüksek tutara satın alındığına dair bir iddiasının olmadığı görülmüş olup, yukarıda yer verilen Kanun maddeleri uyarınca, yapılan cezalı tarhiyatın yerinde olmadığına ilişkin ispat külfeti davacıya ait iken dosyaya buna ilişkin ispat edici bilgi ve belgeler sunulmadığı dikkate alındığında, dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.