Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6940
Karar No: 2014/2607
Karar Tarihi: 03.03.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/6940 Esas 2014/2607 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/6940 E.  ,  2014/2607 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı hükmün; Dairemizin 06/11/2012 gün ve 2012/11411 E. - 2012/12162 K. sayılı ilâmıyla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki tüm belgeler incelenerek gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... Mevki, ... ada ... parsel sayılı 894,58 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle, Ağustos 1994 tarih 2 sıra numaralı tapu kaydı ile ... adına kayıtlı olup onun zilyetliğindeyse de, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/463 Esasına kayıtlı dosyada dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiş, tutanak aslı ve ekleri kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/463 Esasına kayıtlı dosyada, davacılar ...ve arkadaşları tarafından davalı sıfatıyla ... aleyhine, tapuda ortak muris ve kendi adlarına kayıtlı Temmuz 1969 gün ve 63, 64 ve Şubat 1962 tarih 4 sıra numaralı tapu kayıtları kapsamında kalan taşınmaz için Ağustos 1994 tarih 2 sıra numarası ile yolsuz olarak tapu kaydı oluşturulduğu iddiasıyla bu kaydın iptali istemiyle dava açılmış; ... ve ... vekili, ..."nin payını 30.11.1995 tarih ve 62991 sayılı satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığı iddiasıyla bu payın adlarına tescili istemiyle davaya katılmış, açılan dava görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece, davaların reddine, çekişmeli parselin tarla niteliğiyle ... adlarına tapuya tesciline, 1. derece doğal sit alanında kaldığının beyanlar hanesine yazılmasına ilişkin mahkemenin 21.01.2010 gün ve 2009/49 - 62 sayılı kararını, davalı gerçek kişi, beyanlar hanesine konulan şerh nedeniyle temyiz etmiş; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 06.07.2011 gün ve 2011/4117 - 4671 sayılı kararıyla ""Mahkemece çekişmeli parselin dayanılan tapu kaydı kapsamında kaldığı, bir bölümünün birinci derece bir bölümünün de ikinci derece doğal sit alanında kaldığının belirlendiği gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da, bu yönde bir araştırma yapılmadığı, kadastro tesbitinin malik hanesi açık bırakılmak suretiyle yapıldığı için 3402 sayılı Kanunun 30. maddesinin uygulanma olanağı bulanacağı, bu nedenle, çekişmeli parselin 2863 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenen sit alanı içinde kalıp kalmadığı üzerinde korunması gerekli birinci derece kültür ve tabiat varlığı bulunup bulunmadığının araştırılarak buna ilişkin karar ve haritaların getirtilerek, yeniden yapılacak keşifte uygulanması, teknik bilirkişilerden keşif izlemeye olanak veren kroki ve rapor düzenlettirilmesi ve oluşacak sonucu göre karar verilmesi, kabule göre davanın reddine karar verildiği halde, davalı tarafça yapılan yargılama giderleri hakkında karar verilmemesinin doğru olmadığına" değinilerek bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan araştırma sonunda bu kez, yine ... ve arkadaşlarının davalarının REDDİNE, çekişmeli ... Köyü, ... ada ... sayılı parselin tarla niteliğiyle davalı ... adına tapuya tesciline, 2863 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca taşınmazın 2. derece doğal sit alanında kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş, davacılar ... ve arkadaşları vekilleri tarafından duruşmalı olarak temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/11/2012 tarihli ve 2012/11411 E. 2012/12162 K.sayılı kararıyla ["" Mahkemenin 21.01.2010 gün ve 2009/49 - 62 sayılı, ... ve arkadaşlarının davaların reddine, çekişmeli parselin tarla niteliğiyle ... adlarına tapuya tesciline, 1. derece doğal sit alanında kaldığının beyanlar hanesine yazılmasına ilişkin kararı, davanın tüm taraflarına tebliğ edildiği halde, sadece davalı ... tarafından beyanlar hanesindeki şerhe ilişkin olarak temyiz edilmiş, temyiz etmeyen ... ve arkadaşları aleyhine kesinleşmiştir. Temyiz edilen karar, kesinleşen ilk karara göre aleyhlerine yeni hükümler içermediğinden, kararı temyizde hukukî yararları yoktur. Açıklanan nedenlerle ... ve arkadaşlarının temyiz dilekçelerinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran gerçek kişiye iadesine, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesine göre taktir edilen 950,00 TL avukatlık ücretinin davacı gerçek kişilerden alınarak davalı gerçek kişiye verilmesine""] denilmiştir.
    Davacılar ... ...-... ve arkadaşları vekilleri karar düzeltme dilekçesinde; Yüksek Dairenin, Mahkemece 21.01.2010 gün ve 2009/49 - 62 sayılı, ... ve arkadaşlarının davalarının reddine, çekişmeli parselin tarla niteliğiyle ... adlarına tapuya tesciline, 1. derece doğal sit alanında kaldığının beyanlar hanesine yazılmasına ilişkin kararı, davanın tüm taraflarına tebliğ edildiği halde, sadece davalı ... tarafından beyanlar hanesindeki şerhe ilişkin olarak temyiz edilmiş olduğundan, temyiz etmeyen ... ve arkadaşları aleyhine kararın kesinleştiği yolundaki yorumun, davacılar arasındaki zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle iki ayrı sonuç doğuracak biçimde karar verilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu, ayrıca, mürafaalı olarak yaptıkları temyiz incelemesinde Yargıtaydaki duruşmaya sadece davacı taraf vekilleri olarak kendilerinin katıldığını ve karşı tarafın duruşmaya katılmadıklarını ve vekille temsil edilmedikleri halde, duruşmaya vekille katılmış gibi davalı taraf yararına takdir edilen 950,00.-TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine karar verilmesinin de doğru olmadığı, temyiz dilekçesinde ayrıntılı şekilde ileri sürdükleri nedenlerin birkez daha incelenmesini, kararın bozulmasını talep etmiştir.Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar, temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür.
    Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygundur. Kaldı ki; davalarının reddine ilişkin aleyhlerine olan karar kendilerine usûlünce tebliğ edildiği halde, aleyhlerine olan bu kararı temyiz etmeyen taraf, kural olarak; artık karar düzelltme yoluna gidemez. Bu nedenle; Dairenin davacılar vekilinin temyiz dilekçelerinin REDDİNE ilişkin kararı, usûl ve kanuna uygun bulunduğundan davacılar ... ve arkadaşları vekillerinin esasa ve usûle ilişkin karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
    Ancak; Yargıtaydaki duruşmaya sadece davacı taraf vekilleri olarak Avukat ... katıldığı ve karşı tarafın duruşmaya katılmadıklarını ve vekille temsil edilmedikleri halde, duruşmaya vekille katılmış gibi davalı taraf yararına takdir edilen 950,00.- TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine karar verilmesi doğru olmadığından, buna ilişkin kelimelerin ilâmdan çıkartılarak bu yöndeki maddî hatanın düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan işin esasına ve usûle ilişkin karar düzeltme istemlerinin ilâmdaki gerekçelerle REDDİNE,
    2) Davacılar vekilinin, Yargıtayda yapılan duruşma nedeniyle karşı tarafa vekalet ücreti takdirine ilişkin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairenin 06/11/2012 gün ve 2012/11411 E. 2012/12162 K. sayılı ilâmının ikinci sayfasının son parağrafının son üç satırında yer alan "" ... Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesine göre takdir edilen 950,00.- TL avukatlık ücretinin davacı gerçek kişilerden alınarak davalı gerçek kişiye verilmesine,"" ibaresinin ilâmdan çıkarılmasına ve Daire kararının bu şekilde düzeltilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi