Esas No: 2020/702
Karar No: 2021/59
Karar Tarihi: 18.01.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/702 Esas 2021/59 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/702
Karar No : 2021/59
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği - ..
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şırnak ili, Silopi İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde … olarak görev yapan davacının 08/02/2016 tarihli Valilik Oluru ile çağrıldığı halde ve yapılan ikazlara rağmen görevine gelmediğinden bahisle görevine son verilmesine ilişkin işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Davacının operasyonlara katılmadığı, bu eyleme ilişkin olarak davacıya savunma hakkı tanındığı ve davacının savunmasını verdiği, göreve katılmadığının sabit olduğu anlaşıldığından, davacının Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 17. maddesinin (ç) fıkrasının 9. bendi gereğince görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Davacının çağrıldığı halde göreve gitmediği sabit olmakla birlikte, savunmasında göreve gitmemesinin can güvenliğinin bulunmamasından kaynaklandığını belirttiği, ancak, davalı tarafından, bu beyanın doğru olup olmadığı, somut bir nedene dayanıp dayanmadığı, göreve gitmemenin geçerli bir mazereti olarak kabul edilip edilemeyeceği ve davacının zırhlı bir araçla evinden alınarak görev yerine sevk edilmeyi gerektiren bir durum içinde bulunup bulunmadığı gibi hususlara ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadığı, sadece savunmasının alınmış olması ile yetinilerek dava konusu işlemin tesis edildiği;
Bu durumda, davalı tarafından, yukarıda belirtilen hususlarda değerlendirme yapıldıktan sonra bir işlem tesisi gerekirken, anılan değerlendirme yapılmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılarak,
İstinaf başvurusunun kabulüne, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 26/02/2019 tarih ve E:2018/6359, K:2019/1390 sayılı kararıyla;
14/12/2015 tarihinden itibaren icra edilecek operasyonel faaliyet kapsamında Silopi İlçe Merkezi'ne giriş ve çıkışları kapatmak için oluşturulan tecrit noktalarında görevlendirilen kuvvetlerin takviyesi için görevlendirildiğinin davacıya bildirildiği, ancak davacının operasyona katılmadığı bu eyleme ilişkin olarak davacıya savunma hakkı tanındığı ve davacının savunmasını verdiği, davacının göreve katılmadığının sabit olduğu, görevleri ilgili mevzuata göre kolluk ve güvenlik görevleri kapsamında yer alan davacının, savunmasında ileri sürdüğü "can güvenliği" iddiasının yerine getirilecek görevin nitelik ve önemi göz önünde bulundurulduğunda haklı ve yeterli bir gerekçe olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varıldığından, davacının Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 17. maddesinin (ç) fıkrasının 9. bendi gereğince görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak, dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı hakkında Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin ilgili maddeleri uyarınca öngörülen usul ve esaslara uygun bir şekilde işlem tesis edildiği, yoğun ve sıcak çatışmaların yaşandığı bir dönemde vazifesi kamunun can ve mal güvenliğini sağlamak olan güvenlik personelinin üstlerinden gelen emre riayet etmediği hususunun tutanaklarca sabit olduğu, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararının, davacı hakkında usulüne uygun soruşturma yapılmadan tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, Şırnak ili, Silopi İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde … olarak görev yapmaktadır.
14/12/2015 tarihinden itibaren icra edilecek operasyonel faaliyet kapsamında, Silopi ilçe merkezine giriş ve çıkışları kapatmak için oluşturulan tecrit noktalarındaki kuvvetlerin takviyesi için davacının görevlendirilmesine rağmen göreve katılmaması ve bu durumun tutanak altına alınması üzerine, davacıdan … tarih ve …/Hrk. Eğt. Ks. sayılı savunma istem yazısı ile göreve son vermeyi gerektiren söz konusu fiile yönelik savunmasını vermesi istenmiş; bu istem üzerine, davacının savunmasını vermesi ve göreve katılmama nedeni olarak "gece dışarıya çıkmasının kendisi için çok tehlikeli olduğunu ve can güvenliği"ni gerekçe göstermesi üzerine, savunması yeterli bulunmayarak, ilçe jandarma komutanının teklifi ve kaymakamın uygun görmesi üzerine, 08/02/2016 tarihli Valilik Oluru ile görevine son verilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
442 sayılı Köy Kanunu'nun Ek 18. maddesinde; geçici köy korucuları ile korucu başlarının; görevlendirme şekilleri, göreve alınmalarında aranacak şartlar, görevleri, uygulanacak disiplin cezaları ve görevlerine son verilmesini gerektiren haller, disiplin amirleri, yararlanacakları giyim eşyaları ile bunların şekli ve verilme zamanları, eğitim ve denetim usûl ve esasları, sicil ve izinleri, ilk müracaatlarında sahip olmaları gereken sağlık şartları, başka bir işte çalışma hakları ile bu Kanun'da yer alan diğer hususlara ilişkin uygulamaların Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine İçişleri Bakanlığınca hazırlanıp bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir.
Bu madde hükmü uyarınca Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin "Disiplin cezaları" başlıklı 17. maddesinin "Görevden Çıkarma" başlıklı (ç) bendinde; "kontrol, genel arama, iz sürme, gibi operasyonel faaliyetlerle görevli güvenlik güçlerinin bu yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağrılmasına rağmen göreve katılmamak, katıldıktan sonra terk etmek" fiili görevden çıkarma cezasını gerektiren haller arasında sayılmış; aynı Yönetmeliğin "Disiplin Cezası Vermeye Yetkili Amirler" başlıklı 18. maddesinde, savunma hakkı verilmeden disiplin cezası uygulanamayacağı, görevden çıkarma cezasının ilk disiplin amirinin teklifi, üst disiplin amirinin uygun görmesi üzerine vali tarafından verileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin ilgili maddelerinin incelenmesinden, görevden çıkarmanın, anılan Yönetmeliğin 17. maddesinde "Disiplin cezaları" başlığı altında düzenlenmesi nedeniyle disiplin yaptırımı niteliğinde bir işlem olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, bu işlemler, anayasal ve yasal düzenlemelerde disiplin yaptırımları için belirlenen ilkelere uyularak tesis edilmelidir. Bununla birlikte, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nde disiplin yaptırımları ile ilgili olarak ayrıca bir usul belirlenmediği görüldüğünden, bu konuda genel hükümlerin dikkate alınması gerekmektedir.
Disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi, soruşturmanın da belirli usuller çerçevesinde yapılması; başka bir anlatımla, disiplin hukukunun temel ilkelerinden olan soruşturma emri verilmesi, bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda; olayın değerlendirilmesi, soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olması, yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması hususları, hukuki güvenlik ilkesinin de bir gereğidir.
Buna göre, "kontrol, genel arama, iz sürme, gibi operasyonel faaliyetlerle görevli güvenlik güçlerinin bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağrılmasına rağmen göreve katılmaması" fiilinin, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nde görevden çıkarmayı gerektiren bir disiplin cezası olarak açıkça düzenlenmesi karşısında, işlem tesis edilirken disiplin cezası verilmesine ilişkin usule uyulması zorunlu olmasına karşın; davacıdan sadece savunma alındığı ve usulüne uygun olarak soruşturma yapılmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan, davalı idare tarafından yapılacak usulüne uygun soruşturma neticesinde, dava konusu fiilin sübuta erdiğinin tespit edilmesi halinde disiplin cezasına hükmedilebileceği tabiidir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik istinaf isteminin kabulü ile anılan işlemin iptali yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2021 tarihinde, kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin "Disiplin cezaları" başlıklı 17. maddesinin "Görevden Çıkarma" başlıklı (ç) bendinde; "kontrol, genel arama, iz sürme, gibi operasyonel faaliyetlerle görevli güvenlik güçlerinin bu yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağrılmasına rağmen göreve katılmamak, katıldıktan sonra terk etmek" fiili görevden çıkarma cezasını gerektiren haller arasında sayılmış; aynı Yönetmeliğin "Disiplin Cezası Vermeye Yetkili Amirler" başlıklı 18. maddesinde, savunma hakkı verilmeden disiplin cezası uygulanamayacağı, görevden çıkarma cezasının ilk disiplin amirinin teklifi, üst disiplin amirinin uygun görmesi üzerine vali tarafından verileceği belirtilmiştir.
Davacı, Şırnak ili, Silopi İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde … olarak görev yapmaktadır.
Temyiz edilen dosyanın incelenmesinden, 14/12/2015 tarihinden itibaren icra edilecek operasyonel faaliyet kapsamında Silopi İlçe Merkezi'ne giriş ve çıkışları kapatmak için oluşturulan tecrit noktalarında görevlendirilen kuvvetlerin takviyesi için görevlendirildiğinin davacıya bildirildiği, ancak davacının operasyona katılmadığı, bu eyleme ilişkin olarak davacıya savunma hakkı tanındığı ve davacının savunmasını verdiği, davacının göreve katılmadığı hususunun sabit olduğu, görevleri yukarıda anılan mevzuata göre kolluk ve güvenlik görevleri kapsamında yer alan davacının, savunmasında ileri sürdüğü "can güvenliği" iddiasının yerine getirilecek görevin nitelik ve önemi göz önünde bulundurulduğunda, haklı ve yeterli bir gerekçe olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varıldığından, davacının Geçici Köy Korucuları Yönetmeliğinin 17. maddesinin (ç) fıkrası gereğince görevinden çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.