Esas No: 2022/1586
Karar No: 2022/9025
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1586 Esas 2022/9025 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/1586 E. , 2022/9025 K."İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 116/1, 119/1-c ve 151/1. maddesi gereğince 5 yıl, 4 yıl ve 3 yıl hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/12/2014 tarihli ve 2012/791 esas, 2014/480 sayılı kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, hükümlünün eski hale getirme ile temyiz isteminin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 30/09/2021 tarihli ve 2012/791 esas, 2014/480 sayılı ek kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair mercii İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/10/2021 tarihli ve 2021/187 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 22/12/2021 gün ve 27304/2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/01/2022 gün ve 2021/162556 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, hükümlünün 27/09/2021 tarihli dilekçesi ile; İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/12/2014 tarihli kararının 02/05/2015 tarihinde yapılan tebliğinin usule aykırı olduğundan bahisle, eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunması üzerine, mahkemesince eski hale getirme talebinin reddine karar verildiği, söz konusu karara itiraz edilmesi sonrasında, anılan kararın diğer sanıklar yönünden temyizi üzerine bozulmasına ilişkin Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 26/09/2019 tarihli ve 2019/3387 esas, 2019/13331 karar sayılı ilamının verildiği, bozma sonrası verilen kararda sanık ile iştirak halinde aynı suçu işleyen diğer sanıklar hakkında alt sınırdan hüküm kurulduğu, bu halde belirtilen bozma ilamının lehe olduğu ve kararı temyiz etmeyen sanığa da sirayet ettirilmesi gerektiğinden bahisle merciince itirazın kabulüne karar verilmiş ise de;
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 42/1. maddesinde, "(1) Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hâle getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir" şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran, sanığın 27/09/2021 tarihli dilekçesi ile, kararın tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle eski hale getirme ve temyiz talebi hakkında, benzer bir olaya ilişkin verilen Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 19/12/2012 tarihli ve 2012/13722-21992 sayılı ilâmında belirtildiği üzere temyiz süresine ilişkin eski hale getirme ve hükmün temyizi niteliğindeki talepleri inceleme görevinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca Yargıtay’a ait bulunduğu, dosyanın söz konusu dilekçe üzerine Yargıtay'a gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle itirazın kabulü yerine, hükümlünün dilekçesindeki talebi ve söz konusu talep üzerine verilen İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/09/2021 tarihli kararının mahiyetine aykırı olarak, yazılı gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilmesinde,
Kabule göre de;
2- 08/08/2012 tarihinde müştekiye ait eve girmelerini müteakip, 8.500,00 Türk lirası, tablet ve laptop'un yanı sıra 8.000,00 Türk lirası tutarındaki altınları hırsızladıkları olay nedeniyle, yapılan yargılama sonunda, atılı suçlardan sanığın diğer sanıklarla birlikte alt sınırdan ayrılarak ceza tayin edilmek suretiyle mahkumiyetlerine ilişkin İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/12/2014 tarihli kararının, diğer sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine, bozulmasına dair Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 26/09/2019 tarihli ve 2019/3387 esas, 2019/13331 karar sayılı ilamında, alt sınırdan ayrılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu hususundan bahsedilmediği, bu halde söz konusu ilamın belirtilen gerekçe ile lehe bozulmuş olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun'un 306. maddesinde, "Hüküm, sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar" şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 26/09/2019 tarihli bozma ilamının, sanığı sirayet ettirilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ... ile iştirak halinde yüklenen eylemi işlediği iddia edilen sanıklar ...., ve ...., ile suça sürüklenen çocuk Berat Gökdemir hakkında İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 02/12/2014 tarih 2012/791 Esas 2014/480 Karar sayılı hükmün temyiz için Yargıtay'a gönderildiği, Yargıtay 13. Ceza Dairesince inceleme yapılarak 26.09.2019 gün ve 2019/3387 Esas 2019/13331 Karar sayılı ilamla sonuçlandırıldığı, aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle karara yönelik kanun yararına bozma talebinin, daha önce inceleme yapan Yüksek 13. Ceza Dairesince incelenmesinin daha uygun olacağı değerlendirildiğinden ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 03.11.2020 tarihli ve 245 sayılı kararıyla 13. Ceza Dairesinin kapatılarak dosyalarının Yüksek 6. Ceza Dairesine devredilmesi nedeniyle dosyanın Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 11/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.