Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1264
Karar No: 2021/656
Karar Tarihi: 29.04.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/1264 Esas 2021/656 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1264
KARAR NO : 2021/656
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2018
DOSYA NUMARASI : 2014/322 Esas - 2018/1052 Karar
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/06/2010
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile davalı ... (Holland Verpakkingen) arasında geçmişe yönelik ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin 156.247,32 EURO cari hesap alacağı olduğunu, davalıya 27/04/2010 tarihinde borcu ödemesi için ihtarın iadeli ve taahhütlü olarak gönderildiğini, davalı ...'in müvekkili şirket ile 01/03/2010 tarihinde imzalanan protokol gereğince borçlarını ödeyeceğini taahhüt etmesine rağmen ödemediğini belirterek, 300.854,21 TL'nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirkete borcu bulunmadığını, yıllardan beri devam eden ticari ilişkide bütün faturaları ödediğini, açık fatura olmadığını, davacının alacağın hangi işlemden kaynaklandığını açıklaması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı ve davacının sunduğu belgelere karşı ibraz ettiği beyan dilekçesinde; 04/09/2007 tarihinden itibaren Holland Verpaking adına kesilen ve gönderilen faturaların yanlışlıkla İnterpack adına kesilen faturalarla birlikte gönderildiği için bedellerinin davacıya ödendiğini, müvekkilinin İnterpack adına kesilen bu faturaların dışındaki hiçbir faturayı kabul etmediğini, Holland Verpaking şirketinin davacıdan mal almadığını, davacı Olmuksa ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığını bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 11/10/2018 tarih ve 2014/322 Esas - 2018/1052 Karar sayılı kararı ile; ".... Davacı .... San ve Tic AŞ ile davalı ...'nin sahibi olduğu ... isimli şirket arasında ticari ilişki bulunduğu, ticari ilişkinin davacı defter kayıtlarına göre 2007 yılı başından bu yana devam ettiği taraflar arasında tartışmazsızdır. Mahkememiz dosyasındaki davalı ... şirketi de davalı ...'e aittir. Dosyaya sunulu belge ve davalı beyanlarından bu şirketin Eylül 2007 tarihinde kurulduğu anlaşılmaktadır. Davalı ...'e ait olan her iki şirket adresi de aynıdır. Davacı şirketin dava dışı ... adına kestiği 8/10/2007 tarih ve 370482 numaralı 4.381,20 EURO, 8/10/2007 tarih ve ... numaralı 3.229,20 EURO, 18/09/2007 tarih ve ... numaralı 3.456,00 EURO , 18/09/2007 tarih ve 367048 numaralı 6.026,90 EURO bedelli faturaların davalı ... şirketi tarafından ödendiği de davalının kabulündedir. Bu tespitlere göre davalı ... e ait olan ... şirketi ile ... şirketleri arasında organik bağ vardır, bu nedenle mahkememizce ... şirketinin dava dışı ... adına düzenlenmiş faturalar karşılığı teslim edilen malların bedellerinden sorumlu olmadığı savunması kabul edilmemiştir. Davacı tarafın dosyaya sunduğu ve davanın dayanağı olarak bildirdiği 15/12/2009 tarihli ikrar içeren belge - protokolde 110.855,79 EURO davalı borcu kabul edilmiştir. Kaldı ki mahkememiz dosyasında alınan 08/02/2012 tarihli bilirkişi raporunda ve son olarak alınan 24/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı ... in her iki şirket nedeni ile davacının ticari defter ve kayıtlarına göre bakiye borcu 156.247,32 EURO olarak tespit edilmiştir. Protokol gereğince davacı davalı tarafın uzlaşma adına bakiye borcu indirdikleri anlaşılmıştır. Ayrıca ikrar edilen 110.855,79 EURO alacaktan davalının kusurlu ürün bedeli olarak 37.000 EURO ödememesi de kabul edilmiş, sonuçta davalının 73.855 EURO borçlu olduğu kararlaştırılmıştır. Mahkememizce 73.855 EURO karşılığı (dava tarihindeki Euro 1.9429 alınarak) 143.492,88 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. " gerekçeleri ile; " 1- 143.492,88 TL 'nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, ... " karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın aleyhlerine olan kısmının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemeye ibraz edilen en son bilirkişi heyeti raporunda da görüldüğü üzere; müvekkili şirketin ticari defterlerinin TTKnın amir hükümlerine göre sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğunu, davalı şirket tarafından ticari defterlerin sunulmadığını, bu nedenle bir inceleme yapılmadığını ve davalı tarafın iddiaları ticari defter kayıtlarına dayanmadığından kabulünün mümkün olmadığını, Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 24.04.2014 tarihli bir dilekçe ve varsa eklerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, bu dilekçe, delil niteliğinde bir dilekçe ve belge ise HMK gereği iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı doğrultusunda yasal süreler geçtikten sonra sunulduğundan, bu dilekçe ve eklerine muvafakatleri olmadığını, Ayrıca dosyada mübrez ve bilirkişi heyetinin de tespit ettiği üzere; davalı ...'in, davacı müvekkili şirkete 15.12.2009 tarihi itibari ile vadesi geçmiş 110.855,00-Euro borcu olduğunu yazılı belge ile ikrar ettiğini ve borcu ne şekilde ödeyeceğini de taahhüt ettiğini, fakat bu yazılı ikrarına ve ödeme taahhüdüne rağmen borcunu ödemediğini, bu hususların bilirkişi raporunda açıkça tespit edildiğini, Bilirkişi heyet raporunun sonuç bölümünde de tespit edildiği üzere; b-Alternatif:.. taraflarca mutabık kalınan 15.12.2009 tarihi itibari ile vadesi geçmiş 110.855,79-Euro borç olduğu kabul edildiğinde, davacının toplam alacak talebi 156.247,32-EUROdan 37.000-Euro indirilmesi gerektiği, bunun neticesinde davacı şirketin davalı şirketten =(156.247,32-Euro 37.000,00-Euro) = 119.247,32 Euro alacaklı olduğunun belirtildiğini, müvekkili şirket ile davalı ... arasında 15.12.2009 tarihinde imzalanan belgenin ikrar niteliğinde olup tarafları da bağladığını, bilirkişi heyetinin tespit ettiği üzere, davalı tarafın davacı müvekkili şirkete dava tarihi itibari ile toplam 119.247,32-Euro borçlu olduğunu ve davalı tarafın bu borcunu 2010 yılından bu yana halen ödemediğini, mahkemenin bilirkişi heyeti raporundaki " b-Alternatif "de belirtilen tespitleri dikkate alarak davanın kabulüne karar vermesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının itiraz ettikleri hususlar doğrultusunda aleyhlerine olan kısmının usul ve esastan bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilince de istinaf dilekçesi ibraz edilmiş ise de; mahkemece muhtıra tebliğine rağmen nispi istinaf karar harcının yatırılmaması nedeniyle mahkemece davalı ... vekilince yapılan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, söz konusu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, faturalardan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun, eksik istinaf karar harcının yatırılmaması nedeniyle yapılmamış sayılmasına karar verildiğinden, Dairemizce sadece davacı vekilinin istinaf başvurusu incelenmiştir. Davacı tarafça davalı tarafa satılan mal karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin tamamının ödenmediği belirtilerek, bakiye alacağın tahsili için işbu alacak davası açılmıştır. Dosya kapsamından davacı ile davalıya ait olduğu belirtilen ... isimli şirket ve daha sonra Eylül 2007 tarihinden itibaren aynı adreste faaliyete geçen ... şirketi arasında ticari ilişki bulunduğu, 04/09/2007 tarihinden önceki faturaların ... isimli şirket adına düzenlendiği, bu tarihten sonraki faturaların davalı olarak gösterilen ...şirketi adına düzenlendiği, mahkemece ... isimli şirket adına düzenlenen bir kısım faturaların... şirketi tarafından ödenmesi ve şirketlerin adreslerinin aynı olması nedeniyle şirketler arasında organik bağ bulunduğu kabulü ile, yazılı şekilde karar verilmiş ise de, dava dışı .. şirketi ile ... şirketi arasında organik bağ olduğunun kabulü için dosya kapsamında yeterli delil bulunmuyor ise de; Davalı ... ile davacı şirket arasında imzalanan 15.12.2009 tarihli belgede müşterinin vadesi geçmiş 110.855 EURO borcu bulunduğu kalan gecikme bedeli 37.000 EURO'nun kusurlu ürünlere tanzim edileceğinin belirtildiği görülmektedir. Yargılama sırasında davalı tarafça bu belgenin kabul edilmediği, delil niteliğinin olmadığı, belgenin tarafları temsile yetkili kişilerce düzenlenmediği belirtilmiş, harcı yatırılmayan istinaf dilekçesinde de, davalı vekilinin bu belgenin hukuki olarak bir sözleşme olmadığı, sadece tarafların çalışmalarını planlayan bir belge olduğu beyan edilmiş ise de, söz konusu belgeyi davalı ...'in ... şirketi sahibi olarak imzaladığı, beyanlardan anlaşılacağı üzere belgenin varlığı ve imzanın inkar edilmediği, heyet bilirkişi raporunda da davacının ticari defterlerine göre 10/12/2009 tarihi itibarı ile davalının davacıya 110.855,79 EURO borçlu göründüğü, 15/12/2009 tarihli yazıda belirtilen davalı yanın davacı tarafa 110.855 EURO vadesi geçmiş borcu bulunduğunu teyit ettiğinin belirtildiği dikkate alındığında, bu belgenin 15.12.2009 tarihi itibarı ile davalının davacıya 110.855,79 EURO borcu bulunduğunu ispatladığı kanaatine varılmıştır. Yargılama sırasında alınan her iki bilirkişi raporunda da, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibarı ile davalının davacıya bakiye borcunun 156.247,32 EURO olarak tespit edildiği görülmektedir. Mahkemece, protokol gereğince davacı davalı tarafın uzlaşma adına bakiye borcu indirdikleri, ayrıca ikrar edilen 110.855,79 EURO alacaktan davalının kusurlu ürün bedeli olarak 37.000 EURO ödememesinin de kabul edildiği, sonuçta davalının 73.855 EURO borçlu olduğu sonucuna ulaşılmış ise de, davacı tarafça 15/12/2009 tarihinden sonra davalı adına düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağın da tahsilinin talep edildiği, bu tarihten sonra tanzim edilen faturalarla birlikte davacı alacağının 156.247,32 EURO olarak belirlendiği, bu bedelden tenzili kararlaştırılan 37.000 EURO'nun mahsup edilerek bakiye davacı alacağının belirlenmesi gerektiği, bu durumda davacı tarafça 156.247,32 EURO-37.000 EURO =119.247,32-Euro (karşılığı dava tarihindeki Euro kuru 1.9429 alınarak 231.685,61 TL) alacak talep edilebileceği, dolayısıyla mahkemece varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11/10/2018 tarih ve 2014/322 Esas 2018/1052 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 231.685,61 TL'nin dava tarihinden (dava tarihi:25/06/2010) itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 15.826,45 TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.467,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.358,75 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 4.487,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İlk Derece Mahkemesi'nde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edildiği anlaşılan 3.500,00 TL bilirkişi ücreti, 145,35 TL tebligat/posta gideri ile 60,00 TL yurtdışı tebligat gideri olmak üzere; toplam 3.705,35 TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre hesap ve takdir olunan (%77 kabul ) 2.853,15 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-İlk Derece Mahkemesi'nde yapılan yargılama sırasında davalı tarafından sarf edildiği anlaşılan 100,00 TL tebligat/ müzekkere giderinin davanın kabul/red oranına göre hesap ve takdir olunan (%77 kabul ) 23,00 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına, 7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 24.667,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.791,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-Bakiye gider avansı varsa, karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, İSTİNAF YÖNÜNDEN: 10-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 11-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 12-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 39,23 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne gidiş-dönüş gideri olmak üzere; toplam 137,33.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 13-Bakiye gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay'da temyiz yolu açık olmak üzere 29/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi