Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/31973 Esas 2016/4431 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/31973
Karar No: 2016/4431
Karar Tarihi: 18.02.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/31973 Esas 2016/4431 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/31973 E.  ,  2016/4431 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-) Borçlunun taşınmazın satışının süresinde istenmemesi sebebiyle İİK"nun 106-110. maddelerine yönelik şikayetin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE),
2-) Borçlunun diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun diğer şikayetiyle birlikte takip sonrası zamanaşımının dolduğunu ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece bu hususa ilişkin olumlu-olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
İİK"nun 38. maddesine göre, icra dairesindeki kefaletler, ilam mahiyetini haiz belgelerden olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. İİK"nun 39. maddesine göre de ilama müstenit takip, son muamele tarihi üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar.
Somut olayda,... 22.04.2009 tarihli haciz işlemi sırasında dosya borcuna icra kefili olup, icra müdürlüğünce gönderilen örnek 4-5 icra emri, kefile 05.06.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir.
İcra kefillerinin taahhüdü, kambiyo taahhüdü niteliğinde bulunmadığından, onlar bakımından uygulanacak zamanaşımı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipteki dayanak belge için TTK"nun ilgili hükümleri gereğince uygulanması gereken zamanaşımı süresi değildir. İcra kefilinin borcunun icra kefaletinden kaynaklandığı, icra kefaletinin ise İİK"nun 38. maddesinde belirtilen ilam niteliğinde bulunduğu tartışmasız olup, bu gibi hallerde İİK"nun 39. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı tabiidir.
O halde, mahkemece, yukarıda yapılan açıklama ve ilkeler doğrultusunda 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçip geçmediği belirlendikten sonra, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, takibin kesinleşmesinden soraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti yönünden olumlu-olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.











L.B.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.