5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16473 Karar No: 2017/176 Karar Tarihi: 19.01.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/16473 Esas 2017/176 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/16473 E. , 2017/176 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın hazine adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir. Davaya konu taşınmazın tarla niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesi yöntem olarak doğru olup, tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine ve kamulaştırılan taşınmaz baraj gölü içinde kaldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1) Dairemizin 09.05.2016 tarihli Geri Çevirme Kararı uyarınca, davacı vekili tarafından ibraz edilen Kars Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/782 Esas, 29.11.2013 tarihli 2013/700 Karar sayılı veraset ilamında geri çevirme kararına konu kişiler ..., ..., ..., ... ve ... ile dava dilekçesinde davalı gösterilen ... ve ...’ ın tapu maliki ... ın mirasçısı olmadıkları, ancak adı geçenlerin tamamının işbu davada davalı gösterildikleri anlaşıldığından, tapu maliklerinin veraset ilamı ve nüfus kayıtlarıyla belgelendirilmek suretiyle doğru tespiti ile varsa malik olmayan davalılar hakkında davanın reddinin gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Dosyada aynı kişiye ait farklı tarihlerde alınmış birden çok veraset ilamı olması, bu ilamlarda farklı mirasçıların yer alması, kararda ise kamulaştırma bedelinin veraset ilamları doğrultusunda ödenmesine hükmedilerek, infazda tereddüte yol açılması, 3) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılmadığından, Anayasa Mahkemesi"nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, tespit edilen kamulaştırma bedeline faize karar verilmişse de faizin bitim tarihinin açıkça belirtilmemesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.