13. Hukuk Dairesi 2012/28752 E. , 2013/3137 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ... ile Konut-Gayrimenkul Kredi Sözleşmesi imzaladıklarını, diğer davalıların da sözleşmeyi kefil olarak imzaladıklarını, ipotekle karşılanmayan bakiye alacağın tahsili için davalılar aleyhine icra takibi başlattığını, davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek, davalıların icra takibine vaki itirazlarının iptalini istemiştir.
Davalı ..., davanın reddini dilemiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalı ... Aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-7.2.2012 günlü ilam davalı ...’a 27.8.2012 tarihinde tebliğ edilmiş ve temyiz dilekçesi 12.9.2012 tarihinde verilmiştir.3156 sayılı yasanın 20.maddesiyle değiştirilen HUMK.nun 432/1.maddesi uyarınca yasanın yürürlüğe girdiği 6.4.1985 tarihinden itibaren verilen kararlarda temyiz süresi 15 gündür. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1.6.1990 gün ve esas 1989/3, karar 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca, temyiz süresi geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekir.
2-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. “Mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketleri” kredi veren olarak tanımlanmıştır. T.K.H.K.nun 10. maddesi gereğince “Tüketici kredisi tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir” hükmü getirilmiştir. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise “ bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir.
Somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konut-gayrimenkul kredi sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yoksa davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ın temyiz dilekçesinin reddine, ikinci bent gereğince kararın BOZULMASINA,üçüncü bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 56,50 TL peşin alınan harcın istek halinde davacı ve davalı ... iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.